'Saman Alevi Gibi Değil, Sürdürülebilir Büyüme İstiyoruz'

BaşŸbakan Yardımcısı Ali Babacan, kısa vadede popülist hamlelerle elde edilen büyümeleri saman alevine benzeterek, "Sonunda kül bırakacak bir büyüme istemiyoruz. Sürdürülebilir, sıhhatli büyüme istiyoruz" dedi.

Londra'da AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Babacan, Türkiye'nin bu yıl sonunda kaydedeceğŸi büyümenin Avrupa'nın en yüksek büyüme oranlarından biri olacağŸını belirterek, bazı atraksiyonlarla, popülist hamlelerle, kısa vadede belki daha yüksek büyüme oranı elde edilebileceğŸini ancak bunun geçici olacağŸını anlattı.
Babacan devamla, ''Saman alevi gibi olur. Nasıl samanı yakmaya çalışŸtığŸınız zaman birden parlar ama sonra hemen geri söner. Ama sonunda da bir kül kalır. Biz öyle bir büyüme istemiyoruz. Sonunda kül bırakacak bir büyüme istemiyoruz. Biz sürdürülebilir, sıhhatli büyüme istiyoruz'' dedi.


- "Bizim dediğŸimiz rakamlara yükseltiyorlar"

Uluslararası kuruluşŸların ve kredi derecelendirme şŸirketlerinin bu yılın başŸında Türkiye ekonomisine dair büyüme tahminlerini yıl sonuna doğŸru yukarı doğŸru revize etmelerini değŸerlendiren Babacan, "Bu yıl Türkiye ekonomisi için yıl başŸında yüzde 4 demişŸtik. Biz yüzde 4 derken bazıları 2 küsur diyordu" dedi.

Daha sonra yılın sonuna doğŸru gelindiğŸinde özellikle Irak, Ukrayna ve Rusya'ya olan ihracatın da iyi gitmemesi nedeniyle büyümeyi bir miktar aşŸağŸı doğŸru revize ettiklerini anımsatan Babacan, ''4 değŸil de 3,3 dedik. Uluslararası kuruluşŸlar da bugünlerde yüzde 2'lerden alıyorlar bizim dediğŸimiz rakamlara doğŸru yüzde 3'lere 3 küsurlara doğŸru beklentilerini yükseltiyorlar. Bu civarda bir büyüme zaten bizim öngördüğŸümüz bir büyüme. Yüzde 3,3 dahi bu yıl Avrupa'nın en yüksek büyüme birisi olacak'' diye konuşŸtu.
Ali Babacan, Türkiye'nin elinde pek çok farklı politika enstrümanı olduğŸunu ve bunları gerektiğŸi zaman gerektiğŸi miktarlarda kullandıklarını ancak, dışŸarıdan analiz yapanların Türkiye'nin bugünkü fotoğŸrafını çekip, ilerde hükümet ya da Merkez Bankası'nın neler yapabileceğŸi konusunda fazla fikir sahibi olamayabildiğŸini aktardı.
Türkiye'nin en fazla finansman ve ticaret bağŸının Avrupa'yla olmasına ve Avrupa'daki durumun hiç de iç açıcı olmamasına karşŸın elde edilen büyüme oranları ve 2015 için öngördükleri büyüme oranlarının aslında makul rakamlar olduğŸuna dikkati çeken Babacan, Türkiye'nin büyümesini reformlar yoluyla artırmasının hedeflendiğŸini belirterek, "EğŸer büyümemizi artıracaksak bunun da yolu yapısal reformlardan geçecek' diyoruz. Bundan sonra eğŸer yüzde 4 değŸil, daha yüksek bir büyüme istiyorsak bu ancak yapısal reformların uygulanmasıyla olacak" dedi.


- "Jeopolitik konularda daha olumlu bir tablo var"

Türkiye'de son günlerde Borsa İstanbul'un sert yükselişŸlerle yakın zamanın rekor seviyelerine ulaşŸmasının altında bir çok farklı faktörün olduğŸunu, öncelikle Türkiye'de son yıllarda uyguladıkları ekonominin yeniden dengelenmesiyle ilgili çabaların güzel sonuçlar verdiğŸini dile getiren Babacan, iç tüketimin daha kontrol altında seyrettiğŸi makul ve sürdürülebilir bir büyüme oranını hedefleyen yaklaşŸımlarının genişŸ ölçüde kabul bulduğŸunu, aldıkları sonuçların da gayet olumlu olduğŸunu söyledi.

Yakın zamanda açıklanan Orta Vadeli Program'la (OVP) Türkiye'nin üç yıllık makro ekonomik hedeflerini açıkça ortaya koyduğŸunu belirten Babacan, 25 farklı alanda belirlenen kapsamlı reform paketinin şŸu ana kadar 9'unun açıklandığŸını, geri kalanların ise iki ayrı paket halinde yılbaşŸından önce duyurulacağŸı bilgisini verdi.
Babacan şŸöyle devam etti:
"Jeopolitik konularla ilgili bundan birkaç ay öncesine göre, bir miktar daha olumlu bir tablo var karşŸımızda. Irak'la ilgili riskler de oldukça yükselmişŸti. Seçimlerle birlikte, yeni kurulan hükümetle beraber bu riskler bir miktar daha azalmışŸ olacak. Suriye'deki problemler devam ediyor. ǖte yandan da Rusya ve Ukrayna arasındaki sorunların da bundan sonraki dönemde en azından büyümeyeceğŸi beklentisi biraz daha hakim olmaya başŸladı piyasalarda... Petrol fiyatlarının düşŸmesi ve bir süre daha düşŸük seyredebileceğŸi beklentisi de Türkiye'nin piyasa göstergeleri üzerinde olumlu etki yapıyor. Hepsini toplandığŸınızda bu daha düşŸük faiz, daha düşŸük risk pirimi ve daha yüksek varlık değŸerleri olarak karşŸımıza çıkıyor."

- "şžimdiden hazır olmalıyız"

Avrupa Merkez Bankası'nın aslında uzunca bir süredir genişŸlemeci politikalar uygulamasına rağŸmen, bunun büyüme üzerinde etkilerinin istenildiğŸi ölçüde hissedilmediğŸini belirten Ali Babacan, "şžimdi artık ne yapabiliyorsa yapıyorlar. ǜmit ederiz ki bunlar sonuç verir. LJünkü eğŸer bunlar sonuç verirse ve Avrupa ekonomisi toplarlarsa bu bizim ihracatımıza çok çok faydalı oluyor. Yani Avrupa BirliğŸi'nin yüzde 1 dahi büyümesi bizim ihracat performansımızda çok olumlu sonuçları beraberinde getiriyor. Aynı zamanda cari açığŸı olan ve finansman ihtiyacı olan bir ülke olarak da Avrupa'da likidite bollaşŸırsa ve bollaşŸırsa bu bizim bankalarımızın ve şŸirketlerimizin de daha uygun şŸartlarda finansmana erişŸimini de kolaylaşŸtıracaktır" diye konuşŸtu.
ABD Merkez Bankası Fed'in 2015 yılında faiz artışŸına gidebileceğŸi yönünde bir beklenti olduğŸunu, FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) üyelerinin faiz artırımına, zamanına ve miktarına ilişŸkin farklı görüşŸlere sahip olduğŸunu vurgulayan Babacan, devamla şŸunları kaydetti:
"ǜyelerin birbirinden çok farklı düşŸündüğŸü ancak, bir araya geldiklerinde bir kararın ortaya çıkabileceğŸi bir yapıdan bahsediyoruz. Bu ne demek Türkiye için? Bu Fed'in aldığŸı, alabileceğŸi kararlarla alakalı sürekli piyasada yeni haberlerin olacağŸı ve her yeni haberle de piyasa göstergelerinin değŸişŸebileceğŸi bir döneme giriyoruz demek. Zaten üç yıldır yaşŸıyoruz ama önümüzdeki dönem de böyle bir dönem olacak. Oradan sürekli haberler gelecek, 'şžunu yapacak, bunu yapmayabilir' diye. Ama aynı zamanda yeni açıklanan her bir veri, Fed'in kararını etkileyebileceğŸi için bu kez her bir açıklanan veri de piyasalarda az ya da çok hareketliliğŸe neden olacak. Dolayısıyla buna şŸimdiden hazır olmalıyız."

- "ǖnemli olan doğŸruyu korkmadan yapabilmek"

Fed'den gelebilecek her türlü karara ilişŸkin senaryoların hazırlandığŸını, önümüzdeki yıl Fed kaynaklı böyle ufak tefek oynaklıklar olabileceğŸini belirten Babacan, "Fed'in faiz artırımına fiilen başŸlaması dünyada likiditenin bir miktar pahalılaşŸması, bir miktar daralması demek. Bunun bir miktar bize negatif etkisi olur ama öte yandan da Avrupa Merkez Bankası'nın genişŸleyici politikasının da bize pozitif etkisi olur. şžimdi bunlar birbirini ne kadar etkiler ölçmek çok zor" değŸerlendirmesini yaptı.
Fed ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) tam olarak yol haritalarının henüz ortada olmadığŸını ancak Fed ve ECB'nin muhtemel adımlarının Türkiye'yi artı ya da eksi yönde etkileyecek adımlar olduğŸunu bildiren Babacan, "Birbirinin zıttı etkileyecek adımlar. Bunun net etkisini ancak yaşŸayarak göreceğŸiz" dedi.

Babacan, Türkiye'nin her türlü durum senaryosuna hazır olmasının büyük önem arz ettiğŸini belirterek, şŸunları söyledi:
"Bizim şŸu anda yapmamız gereken nedir? KarşŸımıza çıkabilecek her türlü senaryoya hazır olmak ve muhtelif senaryolarda ne yapacağŸımıza iyi çalışŸmak. En son finansal istikrar komitemizde de bütün birimlerimize bu talimatı verdik. Dedik ki 'Her birim farklı senaryolara hazır olsun'. Farklı bir senaryo karşŸımıza çıktığŸında şŸaşŸırmayalım. Bu senaryolar çok iyi ya da daha kötü senaryolar olabilir. Ama o senaryolar karşŸımıza çıktığŸında 'Bu da nereden çıktı, ne yapacağŸız?' diye bir şŸaşŸkınlık, kararsızlık içinde olmayalım.
Biz bu zamana kadar buna büyük bir gayret gösterdik. Oldukça da başŸarılı yönettiğŸimizi düşŸünüyorum. Bundan sonraki dönemde bu dikkatimiz ve bu yakın izlememiz devam edecek. ǖnemli olan Türkiye için en iyisi neyse onu gözünü kırpmadan, doğŸruyu korkmadan yapabilmek. İşŸin formülü bu. Ama tereddüt ederseniz, yavaşŸ kalırsanız, ondan bundan korkarsanız bu işŸ olmuyor. Kararlı ve doğŸru adımları atıp geçmek gerekiyor böyle dönemlerde..."

- İhtiyat uyarısı

Petrol fiyatlarının düşŸüşŸünü ve Türkiye ekonomisine önümüzdeki dönemde olası etkilerini de değŸerlendiren Babacan, "Bizim orta vadeli programımız 2015 yılında 102 dolarlık bir petrol fiyatı öngörüyor. 102 doların altındaki her bir dolar Türkiye'ye artı yazar" dedi.

Petrol fiyatlarında her 10 dolarlık düşŸüşŸün Türkiye'nin cari açığŸına 4 milyar 400 milyon dolar katkı yaptığŸını aktaran Ali Babacan, "Enflasyonumuza katkısı da yarım puan. Yani 102 dolar değŸil de 92 dolar olursa 4,4 milyar dolar, 82 dolar olursa 8,8 milyar dolar... Petrol 102 dolar değŸil de 92 dolar olursa enflasyon yarım puan daha düşŸer. 92 değŸil de 82 dolar olursa bir yarım puan daha düşŸer. Kabaca hesap bu ama biz orta vadeli programımızı değŸişŸtirmiyoruz. Biz ihtiyatlı yaptık ve o şŸekilde devam ediyor" diye konuşŸtu.
Petrol fiyatlarının düşŸüşŸ eğŸilimini devam ettirmesi halinde Türkiye'nin bu yıl sonu cari açığŸının öngörülenin altında kalabileceğŸini fakat asıl azalışŸın 2015'te görülebileceğŸini anlatan Babacan, "Yüzde 5'in altını rahatlıkla konuşŸuyor olabiliriz o zaman. Enflasyona da kuşŸkusuz olumlu katkısı olur" dedi.

Türkiye'nin yapısal reformlarını sürdürme konusunda asla rehavete kapılmayacağŸını kaydeden BaşŸbakan Yardımcısı Ali Babacan, sözlerini şŸöyle tamamladı:
"Petrol fiyatları düşŸtü, problemlerimizi çözdük, onun için artık rahatlayalım, rehavet içinde oturalım... Böyle bir şŸey diyemeyiz. Bu işŸler hiç belli olmaz. Petrol fiyatları her an tekrar yükselebilir gibi hazır olmak zorundayız. Hesabımızı, kitabımızı, yapısal reformlarımızı da buna göre yapmak zorundayız. Kuzey Irak'la, Azerbaycan'la yaptığŸımız enerji anlaşŸmaları oldukça önemlidir. Daha çok petrol, daha çok doğŸalgaz boru hattı, Türkiye'nin bunlardan daha fazla kaynak edinmesi çok önemlidir. Yenilenebilir enerjiye ve yerli kaynaklara yönelmemiz, enerjiyi daha verimli kullanabilmek için atacağŸımız adımlar önemlidir. Nükleer enerji Türkiye için çok önemlidir. Dolayısıyla bu ana politikalardan asla taviz yok. Bütün kararlılığŸımızla bu reformları yapmak zorundayız. Petrol fiyatları düşŸtü diye sevinmek için çok çok erken. Biz hesabımızı kara kışŸa göre yapalım, kışŸ o kadar sert geçmezse hep beraber mutlu oluruz."
 
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile