Atatürk’ü çok sevdiğini, Atatürk portrelerini ilk olarak 2006 yılında çalışmaya başladığını belirten Sezer, “Bir seri iş üretmeliydim ama bu güdü tehlikeliydi. Çünkü sıradan insan portreleri resimlemeyecektim. 80 milyon insanın üzerinde yaşadığı vatanı kurtaran ‘Büyük Önderimizin’ portresini tuvalime aktaracaktım. Bu çok büyük bir sorumluluktu. Sonuçta özel bir insanın portresini çalışıyorsunuz. Beni titreten bu düşünce ve sorumluluk bilinciydi” dedi.
Sezer, portreleri çalışma sürecinde, gerçekliği vurgulamak için özellikle gözlerin ve yanakların yapısına ağırlık verdiğine dikkat çekerek“Atölyemde ağırlıklı olarak portre çalışmaları yapıyorum. Tuval üzerine akrilik, karakalem ve bazen de karışık teknik kullanarak resim yapıyorum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve resim, portre yapabildiğime göre Atatürk portreleri çalışmasını yapmam kaçınılmazdı” diye konuştu.
Etkileyici bakışını çarpıcı bir şekilde yansıtmaya çalıştım
Sergisinde değişik ölçülerde 20 eserin yer aldığını kaydeden Sezer, “Sergi süresince sanatseverler resimlerimden memnun olup benim kadar gurur duyarlarsa, bende o kadar gurur duyarım ve mutlu olurum” ifadelerine yer verdi.
Sergideki bazı portreleri tamamen klasik üslupla, diğer portreleri ise dışa vurumcu, izler ve lekelerle klasisizmden biraz uzaklaşarak modern bir portre anlayışı ile resmettiğini anlatan Sezer, tüm resimlerinde Ulu Önder’in karakteristik özelliklerini ve özellikle etkileyici bakışını çarpıcı bir şekilde yansıtmaya çalıştığına vurgu yaptı.
Modelimin psikolojisini bilmeden çalışmalara başlamadım
İlkokulu bitirene kadar hep resim kümesi başkanı olduğunda dikkat çeken Sezer, sözlerine şöyle devam etti:
“Tuvalin karşısına geçince doğa elemanlarının size verdiği duyguyu tuvalime aktarıyorum. Her insan doğanın bir parçası ve doğanın parçası olan diğer canlılarla yaşamayı öğrenmek zorunda. Doğanın bir parçası olan beni, diğer benleri yansıtabilmesi bana çok büyük mutluluk vermektedir. Özellikle insan portreleri çalışmamın sebebi de budur.
Lisans birinci sınıfta desen dersinde canlı modelden kara kalem desen çalışırken portre aşamasına geldiğimde ‘Ben modelimin psikolojisini bilmeden nasıl portresini çalışabilirim“ dedim ve iki yıl sürekli psikoloji kitapları okuyarak insan psikolojisini anlamaya çalıştım ve sonrasında portreler yaptım.”
Sergimin Gaziantep’te olması beni ayrıca heyecanlandırdı
Atatürk temalı üçüncü kişisel sergisini açtığını anımsatan Sezer, “Sergimin Gaziantep’te olması beni ayrıca heyecanlandırdı. Çünkü Gazilik unvanı almış bir şehirde ve Mustafa Kemal Atatürk’ün nüfusa kayıtlı olduğu ilde Atatürk portrelerinin sergilenmesini daha anlamlı buluyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Açılışta Ethem Çalışkan sürprizi
Galerinin 15 yıldır sanatçıların buluşma noktası olduğunu bildiren Sanko Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Halil Çiçek ise sanatçı Cenk Sezer’in Atatürk portreleri sergisine ev sahipliği yapmaktan duydukları sevincin, Atatürk çalışmalarıyla özdeşleşen Ethem Çalışkan’ın sergi açılışına katılmasıyla pekiştiğini söyledi.
Ressam Ethem Çalışkan da Adana’da bir gün önce sergisinin açıldığını belirterek, “Bugün Gaziantep’e gelmiştim. Duydum ki, Gaziantep’te SANKO Sanat Galerisi’nde Atatürk Portreleri sergisi açılıyormuş, geldim. Sanatçımız Cenk Sezer ile yeni tanıştım. Ellerine sağlık. İnanarak yapmış. Hem çalışmasından dolayı hem de zamanlamasından dolayı kendilerine teşekkür ederim” diyerek Sezer’i kutladı.
“Cumhuriyetimizin 100. yılını Atatürk resimleri sergisi ile karşılamasından dolayı da SANKO’ya da ayrıca teşekkür ediyorum” diyen Çalışkan, sergi açılışına katılan çocukların üzerindeki Atatürk imzalı elbiseleri görmekten duygulandığını ifade etti.
Çocukların üzerindeki kıyafetlerde bulunan K. Atatürk imzalarından çok duygulandığını kaydeden Çalışkan, “Bu imzayı 1969 yılı 10 Kasım’ında çizdim ve Milliyet Gazetesi’nde yayınlanmıştı” diyerek mutluluğunun Atatürk imzasını görmesinin yanı sıra diğer nedenini açıkladı.
Konuşmalardan sonra Ethem Çalışkan, SANKO Holding tarafından bastırılan ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin bilimsel yayını olan “Belkıs Zeugma ve Mozaikleri” isimli bilimsel yayını, sanatçı Cenk Sezer’e takdim etti.
Sergi açılışına, sanatçının eşi ressam Ayşe Sezer, İl Kültür Turizm Müdür Yardımcısı Mehmet Aykanat, Sanko Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, Sanko Okulları Fen ve Teknoloji Lisesi Müdürü Uğur Topuz, Sanko Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu, Sanko Park AVM Genel Müdürü Niyazi Büyükaksu, İşletme Müdürü Taner Neng, sanatçılar, Sanko Okulları öğretmenleri,öğrencileri ve sanatseverler katıldı.
Sezer’in, 20 eserinin yer aldığı “Atatürk” temalı sergisi Sanko Sanat Galerisi’nde, 15 Kasım’a kadar her gün 10.00 - 22.00 saatleri arasında gezilebilecek.
Cenk Sezer
1968’de Eskişehir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Eskişehir’de tamamladıktan sonra 1987’de Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Öğretmenliği bölümünü kazandı. 1991 yılında lisans eğitimini bitirip aynı yıl Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünün açtığı resim Yüksek Lisans programına girdi.
Aynı Üniversitede 1997 yılında Sanatta Yeterliğini tamamladı. 2000-2009 yılları arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Eğitim Fakültesi’nde çalıştı. 2004-2009 yılları arasında ESOGÜ Haber’de sanat editörlüğü ve köşe yazarlığı yaptı.
2010 yılında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya başladı.
Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Resim Bölümü’nde görevine devam eden Sezer, çok sayıda kişisel ve karma sergi açtı, ulusal ve uluslararası sergi, konferans ve çalıştaya katıldı.
Özel koleksiyonlarda eserleri olan Sezer’in 3 ödülü bulunmaktadır.
SANKO Sanat Galerisi'nde Atatürk Resimleri Sergisi Açıldı
Eskişehirli Ressam Cenk Sezer, SANKO Sanat Galerisi’nde 11. kişisel ‘Atatürk Portreleri’ temalı sergisini açtı. Sezer, sergi açılışında yaptığı konuşmada Atatürk’e duyduğu büyük saygı ve sevginin O’nun resmini yapması için kendisine ilham kaynağı olduğunu söyledi.