Şirin Görünmek İçin Seçim Bürolarının Kapatılması Doğru Değil

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, CHP’nin Diyarbakır’daki seçim bürosunu açmamasının doğru olmadığını söyledi. Partisinin Kayseri il binasında açıklama yapan Türker, "Bazı partiler belki o bölgeye şirin görünmek için ‘bakın bende sizin protestonuza katılıyorum’ diyebilir.” yorumunda bulundu.

    Olaylara CHP veya başka partilerin adaylarının katıldığı şeklinde bir suçlama getirmek istemediğini belirten Türker, maliye ve tarım bakanlarının molotof kokteyli atıldığı, tüm seçim bürolarının tehlike altında olduğu yönünde açıklaması bulunduğunu hatırlattı. Güvenliğin sağlanamaması halinde seçim bürolarının çalışamayabileceğini kaydeden Türker şöyle konuştu:

    “Ama bazı partiler belki CHP o nedenle yapıyor belki o bölgeye şirin görünmek için ‘bakın ben de sizin protestonuza katılıyorum’ diyebilir. Oradaki duruşu hakkında bir şey söyleyemem ama şunu söyleyebilirim ki doğu Anadolu ve güneydoğu Anadolu bölgesinde olanların müsebbibi hükümettir. Demokratik açılım diye başlarken oradan ayrılmayan başbakan bakanlar bununla sorumlu olanlar şimdi bu konuyu dile bile getirmiyor. Bilakis gerilim malzemesi olarak kullanmaktadır. Siyasette terörize edilmiş olayları gerilim malzemesi olarak kullandığınızda çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkabilir. Çünkü siyaset terörün alternatifi, terörü ortadan kaldıran bir yapıdır. Bu konuda CHP ön planda. Peki AK Parti açıyor mu ona bakmak lazım. Bizim orada açılmış hiçbir seçim büromuz yok. Biz kendi ilimizde ilçemizde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Çünkü o seçim bürolarıyla bir sonuç alınmadığı, genelde o seçim bürolarının çok ta işlemediğini esas işleyen yerlerin il ve ilçeler olduğunu biliyoruz. Burada ‘biz sizi destekliyoruz’ diye siyaseten imaj vermek doğru değildir. Ama esas doğru olmayan devletin bu olaylar büyümeden önlem almamasıdır.” diye konuştu.

    "4 YILDIR MECLİS‘TE SÖYLEMEDİKLERİNİ MEYDANLARDA SÖYLÜYORLAR"

    Seçim sürecinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki gerginliğin siyasilere yansımamasının sevindirici olduğunu belirten Türker, bu süreçte gerginlik ve çatışma her geçen gün arttığını ama bu gerginliğin partiler arasına sıçramamış olmasından dolayı mutlu olduklarını söyledi.

    Parti mensuplarının bu gerginliğe kendilerini kaptırmadıklarına değinen Türker, “Bu gerginliğin iki sorumlusu var. Birisi başbakan diğeri ana muhalefet başkanı. İkisi de 2011’in 12 Haziranı‘nda neler yapacaklarını, anlatacaklarına, meydanında hoşuna gidecek magazinel haberlere yöneliyorlar. Birbirlerine sataşıp bağırıyorlar. Buradan akıl öneriyoruz hem başbakana hem ana muhalefet partisi başkanına. Hacivat-Karagöz misali birbirinizi eleştirmekten vazgeçin. Parlamentoda 4 yıldır birlikteydiniz. 4 yıldır söylemediklerinizi şimdi söylemenin bir alemi yok. Siz neler yapacağınızı söyleyin topluma daha faydalı olursunuz.” dedi.