Türkiye-Suriye sınırında bulunan ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük höyükleri arasında yer aldığı belirtilen Oylum Höyük'te 28'inci dönem kazı çalışmalarına başlandı.
Suriye sınırına sıfır noktada yer alan Oylum Höyük'te Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle başlatılan kazı çalışmalarına 20'si teknik olmak üzere, 35 kişilik ekiple devam ediliyor.
Kazı Başkanı ve Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Atilla Engin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmalar kapsamında bölgede genel temizlik, düzenleme ve geçen yıl yarım kalan bazı kazı işlemlerinin yapılacağını söyledi.
Amaçlarının tarihi zenginliklerin ortaya çıkarılması olduğunu vurgulayan Engin, ilk gün olmasına rağmen bölgede Orta Tunç Çağı'na ait pişmiş topraktan kadın heykelciği başı, taştan kulak memesi süsüyle Demir Çağı'na ait taş cam ve boncuklar bulduklarını belirtti.
- Hitit ve Mezopotamya kaynaklarında Kilis
Yürütülen çalışmalarda elde edilen yazılı belgelerin bölgenin önemli bir yerleşim veya krallık merkezi olduğunu gösterdiğini ifade eden Engin, şunları dile getirdi:
'Bizim düşüncemiz ve arkeolojik ve filolojik bulgular ışığında Oylum Höyük'ün Nuhaşşe ülkesi başkenti ya da Hitit kaynaklarındaki Kuilzila ve Mezopotamya kaynaklarındaki Ulisim/Ullis olabileceği yönünde ancak bunun için daha fazla arkeolojik bulgu ve belgeye ihtiyacımız var.'
- 'Kilis, geçmişte de geçiş noktasıydı'
Engin, höyüğün önemli bir konumda olduğunu ifade ederek, Kilis'in günümüzde olduğu gibi geçmişte de Anadolu ve Suriye coğrafyası arasında bir geçiş noktası olarak kullanıldığını aktardı.
Atilla Engin, buradaki arazilerin verimli olduğunu, bu yönüyle de bölgenin en önemli arkeolojik yerleşimlerinin başında geldiğini dile getirdi.
- 'Bulunan mühür ve yazılı belgeler önemli şeylerin göstergesi'
Kazı çalışmalarının iki ay süreceğini aktaran Engin, elde edilen buluntularla Kilis Arkeoloji Müzesinin oluşturulduğunu belirterek, şöyle devam etti:
'Kazı çalışmalarımızın Kilis'e önemli katkıları var. Bölge tarihi açıdan çok önemli, kilit bir merkez. Oylum Höyük'ün özellikle milattan önce ikinci bin yılda çok önemli bir merkez olduğunu görüyoruz. Özellikle saray olarak niteleyebileceğimiz büyük bir yapı kalıntısı ve buna bağlı mühür baskıları var. Mühürle yazılı belgeler önemli şeylerin bizi beklediğini gösteriyor. Höyükler, binlerce yıllık yerleşim katmanlarıyla oluşmakta. Bu önemli tabakaların üzerinde çok fazla geç dönem Demir Çağı ve Roma yerleşimleri var. Bu tabakalara ulaşmamız biraz zaman alıyor.'
Engin, höyük çalışmalarının yanı sıra 1999 yılında kaçak kazı sonucu ortaya çıkarılan ve erken Bizans dönemine ait olduğu belirlenen bin 600 yıllık mozaiklerin bulunduğu bazilikanın da yaptıkları proje çalışmasıyla açık hava müzesi haline getirildiğini sözlerine ekledi.
Suriye Sınırındaki Oylum Höyük'teki Kazılar Başladı
Kazı Başkanı Doç. Dr. Engin: 'Bizim düşüncemiz ve arkeolojik ve filolojik bulgular ışığında Oylum Höyük'ün Nuhaşşe ülkesi başkenti ya da Hitit kaynaklarındaki Kuilzila ve Mezopotamya kaynaklarındaki Ulisim/Ullis olabileceği yönünde ancak bunun için daha fazla arkeolojik bulgu ve belgeye ihtiyacımız var'