Tamer Karadağlı Açıklaması 'Engin Karakterini Başkası Canlandırmayacak'

Tamer Karadağlı Açıklaması 'Engin Karakterini Başkası Canlandırmayacak'

Oyuncu Tamer Karadağlı Radyo Viva’da Adem Metan’ın konuğu oldu. Karadağlı, Çocuklar Duymasın dizisinde ‘Engin’ karakterini canlandıran ve yakın geçmişte hayatını kaybeden Vatan Şaşmaz‘ın yerine diziye herhangi bir ismin katılmayacağını açıkladı. Karadağlı, “Engin karakterini başkası canlandırmayacak” dedi.

Ünlü Radyo Programcısı Adem Metan, Radyo Viva’daki programında sevilen oyuncu Tamer Karadağlı’yı ağırladı. Karadağlı, kendisine yöneltilen tüm soruları açık yüreklilikle cevapladı.

“Engin karakterini başkası canlandırmayacak”

Yakın geçmişte hayatını kaybeden Vatan Şaşmaz ile ilgili duygularını ifade eden Karadağlı, duygusal bir an yaşadığını belirtti.

Aynı seti paylaştıkları için duygulandıklarını kaydeden Karadağ, “Engin karakterini Vatan oynuyordu. Ancak bir daha gelmeyecek. Başka bir şehre gidecek. Vatan’ı kaybettik ama Engin’i de kaybettik. Bir başkası oynamayacak. Vatan’ın en ufak bir saygısızlığını görmedim” şeklinde konuştu.

Bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iyi bir hatip olduğunu ifade eden Karadağlı, “İnsanları etkileyici bir hitap gücü var. Ben de etkileniyorum. Etkilenmediğim günler de oluyor” dedi.

Programın başında, televizyonun sevilen dizisi Çocuklar Duymasın’ın ‘Haluk’u, Tamer Karadağlı, 8 yıl sonra diziye hiç ara vermemiş gibi yeniden başladıklarını söyledi.

Bunun arz ve talep meselesi olduğunu ifade eden Karadağlı, insanların aileyi benimsediğini kaydetti.

Karadağlı, “Haluk” karakterini sevdiğini vurgulayarak, “İnsanlar o karakteri severek izliyor” dedi.

Karadağlı, sözlerine şöyle devam etti: “Devam etme kararı aldık. Dizide küçük meseleler var. Havuç küçükken cep telefonu istiyordu, şimdi araba istiyor. Yorganın açık kalması, ince belli bardakta çay içmek gibi her evde olan meseleler var. Bazen maya tutuyor, bazen tutmuyor. Önemli olan insanların gönlüne dokunmaktır. Birol Güven, Türk insanını çok iyi gözlemlemiş. Ben de yazdığını doğru aktarmışım. Parayla satın alınabilecek bir şey değil. Onunla çok iyi anlaştık. Çok zeki bir insandır. Gizli ajandası yoktur. Bir diziyi tutturmak çok zordur. Aramızda hiçbir anlaşmazlığımız olmadı ”.

“İstanbul’da acımasız bir dünya var”

Doğup büyüdüğü Ankara’yı çok sevdiğini de kaydeden Karadağlı, her gittiğinde kalesine gelmiş gibi hissettiğini belirtti.

Ankara’da kendisini güvende hissettiğini de ifade eden Karadağlı, İstanbul’un savaş alanı gibi olduğunu söyledi.

Karadağlı, şunları kaydetti: “İstanbul’da hayat daha hızlı akıyor. Acımasız ve profesyonel bir dünya var. 20 yıldır yaşıyor olsam da İstanbul bizim için yabancı bir şehir. Ancak Ankara öyle değil. Ankara, disiplinli bir şehirdir. Piyasa İstanbul’dur ancak Ankara disiplinli yerdir. İstanbul’a özel bir oyun kapalı gişe oynar ancak Ankara’da paye alır”.

Bolu Dağı Tüneli’nin açıldığını da hatırlatan Karadağlı, sıkça İstanbul’dan Ankara’ya kızını görmeye gittiğini anlattı. Hayatında hiç Kars’a gitmediğini de belirten Karadağlı, önümüzdeki yaz ziyaret edeceğini ifade etti.



Beşiktaş sempati topluyor”

Beşiktaşlı olduğunu da dile getiren Karadağlı, dizideki Haluk’un da, Yapımcı Birol Güven’in de aynı takımı tuttuğunu belirtti.

Karadağlı, “Ama Fenerbahçeli olsaydı, Galatasaraylılar, aksi durumda da Fenerbahçeliler nefret edecekti. Oysa Beşiktaş sempati topluyor. Kızım da beni amblemdeki beni Kara Kartal’a benzetiyor. Renklerini de beğeniyorum. Gri yok” dedi.

İştahlı birisi olduğunu da anlatan ve Karslı olduğunu da söyleyen Karadağlı, çok iyi yemek yaptığını ancak bamya ve brokoliyi sevmediğini söyledi.



“Tanınan birçok isim ileriki günlerde bunalıma giriyor”

Hayranlarının fotoğraf çektirme isteğini geri çevirmediğini de belirten Karadağlı, bazı ünlü isimlerin fotoğraf çektirmemesinin doğru olmadığını belirtti.

Bu isteği, ‘meşgulüm’ diye geri çevirdiklerini hatırlatan Karadağlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece 3 saniyeni veriyorsun.Birisi medeni cesaretini topluyor, tanışıp, konuşmaya karar veriyor. Geri çeviremezsiniz. Belki o fotoğrafı yıllarca saklayıp, torunlarına gösterecek. Oysa bu kadar çok tanınan insanlar yarın tanınmadığında bunalıma giriyor”.

“Ünlü isimleri seslendirdim”

Karadağlı, öğrenciyken harçlığını çıkartmak için TRT’de yıllarca film ve dizilerde seslendirme yaptığını da hatırlatarak, “Daha sonra da kovboy filmlerinde, Yıldız Savaşlarındaki Darth Vader ve Iran Man karakteri ile Clint Eastwood, Iran Man ile George Clooney gibi ünlü isimleri seslendirdim” dedi.

Karadağlı ayrıca Çanakkale Şehitliğindeki Üç boyutlu Müzedeki Atatürk’ü de kendisinin seslendirdiğini hatırlattı. Deri ceket giymeyi sevdiğini de anlatan Karadağlı, modayı takip etmediğini, kıyafet hoşuna gittiğinde satın aldığını ifade etti.



Cumhurbaşkanlığı makamına saygı göstermek zorundasınız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iyi bir hatip olduğunun altını çizen Karadağlı, bunu söylediği için bazı çevrelerden tepki aldığını söyledi.

Erdoğan’ın etkileyici bir ses tonuna sahip olduğunu da vurgulayan Karadağlı, “İnsanları etkileyici bir hitap gücü var. Doğru hitap ediyor. İnsanların anlayabileceği bir dile sahip. Ben de etkileniyorum. Etkilenmediğim günler de oluyor. Rahmetli Demirel’in de iyi bir hatip olduğu söylenirdi” dedi.

Türkiye’de muhalefet veya karşı taraf diye iki türlü inanış olduğunu da savunan Karadağlı, bir tarafın canhıraş eleştirilmesinin istendiğini belirtti.

Karadağlı, eleştirinin dozunun çok önemli olduğunu ve küfür edilmemesi gerektiğini belirtti.

Karadağlı, “Bunları söyledim diye bana yine bir sürü insan kızacak. Ancak, Cumhurbaşkanlığı makamına saygı göstermek zorundasınız” dedi.



“Büyüklerimi ziyaret edip ellerini öpüyorum”

Komşuluk ve aile ilişkilerinin önemine de dikkat çeken Karadağlı, çocukluğunu yaşadığı Ankara’da Aşağı Ayrancı Meneviş Sokak’taki büyüklerini ziyaret ettiğini anlattı. Komşuları Pakize Hanım ile eşi Hikmet Bey’i ziyaret ettiğini ve ellerini öptüğünü de anlatan Karadağlı, bu değerlerin kaybolmaması gerektiğini anlattı. Karadağlı, “Komşu komşuya muhtaçtır. Şimdiki çocuklar rezidans ve site çocuğu olarak büyüyor” dedi.

Eski eşi Arzu Hanım ile hala görüştüklerini ve bir sorun olduğunda ilk aradığı kişi olduğunu da belirten Karadağlı, “İyi ki Arzu gibi bir kadından çocuk yapmışım. Kızımı iyi yetiştiriyor. Kızım Zeyno, konservatuara gidiyor. Piyano bölümünü okuyor. Konserlere gidiyor. İşini severek yapıyor” şeklinde konuştu.

Ebeveyn olmanın önemli olduğunu da kaydeden Karadağlı, “Hayatım, kızım olduktan sonra ciddi anlamda değişti. Hayata daha bir dört elle sarılmaya gayret ediyorum. Çocuğumun vatana millete hayırlı evlat olmasına gayret ediyorum” dedi.



“Takımlarımız dünya liginde söz sahibi oldu”

Son yıllarda ülkemizde Avrupa standardında statlar inşa edildiğini ve taraftarların takımlarını coşkuyla desteklediğini, futbolcuların şevkle oynadığını anlatan Karadağlı, 8-0’lı yenilgilerden bugünkü başarılara ulaşıldığını anlattı. Takımların artık dünya liginde söz sahibi olduğunu da savunan Karadağlı, şöyle konuştu: “Teknik adamlar ve futbolcular temelden yetişiyor. Ciddi paralar kazanıyorlar. Herkesin yediğinin hakkını vermesi gerekiyor. Bu benim için de geçerli. Bana para ödeniyorsa çok çalışmalıyım. Bence bir aşama kaydediyoruz” .

“Gezi olaylarını yerinde gözlemledim, bir daha gitmedim”

Metan’ın, Gazeteci Turgay Güler ile aralarındaki tartışmayı sorması üzerine Karadağlı dikkat çekici ifadelerde bulundu. Güler’i telefonla aradığını ve ‘Erkeksen çık karşıma diyorsun, geliyorum’ dediğini anlatan Karadağlı, programına katıldığını anlattı. Karadağlı, “Karşısına çıktım. Yayın öncesi, sonrası ve yayın sırasında ikimiz de rahatladık. Birisini niçin suçladığına bakmak lazım. Ne dediğimi anlattığıma inanıyorum. İkna olmuş veya olmamışsa keyfine bakar” dedi.

Gezi olaylarını yerinde gözlemlemek için parka gittiğini de anlatan Karadağlı, orada kalabalık ve bir kaos ortamı ile karşılaştığını anlattı. Karadağlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Abuk sabuk şeyler de vardı. Savunulacak şeyler değildi. Siyasi slogan atanlar, okul harcı kaldırılsın, emekli maaşına zam diye bağıranlar vardı. Sorguladım. O kalabalıkta şahit olduklarım hoşuma gitmedi. Sonra gitmemeyi tercih ettim. Gidip yerinde gördüm kararımı ona göre verdim”.

“Birşeylere inanıp Ak Parti’ye oy veriyorlar”

Herkesin ülkenin refahı için çalıştığını da anlatan Karadağlı, tarafların bir kenara bırakılması gerektiğini vurguladı. Kendisine, “Cumhurbaşkanı ile görüşmek ister misin?” diye sorulduğunu da belirten Karadağlı, “Cumhurbaşkanı ülkeyi idare ediyor. İşleri var. Niçin gidip görüşeyim?” diye konuştu.

Erdoğan’ın, Başbakanlığı döneminde yurt dışındaki bir film çalışması ile ilgili kendisini telefonla aradığını ve bilgi aldığını da anlatan Karadağlı, daha sonra buluştuklarını söyledi.

Karadağlı, “Bu önemli bir şey. Görüşmeyebilirdi de. Başbakan devlet işleriyle ilgileniyor. Bir oyuncu film çekecek, diye ilgilenecek değil. Zamanını ayırıp beni 10 dakika dinlemesi detayları alması çok önemliydi. Vatandaş olarak baktığımda takdirle karşılıyorum. Teşekkür ediyorum” dedi.

Devlet işlerinin, kendilerinin işi gibi magazinsel olmadığını da belirten Karadağlı, Cumhurbaşkanının devlet meseleleriyle ilgilendiğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Görüşüp, sayın Cumhurbaşkanım bizim için VİP geçiş olacak mı?, diye mi sormalıyım? Herkes kendi işini yapmalı. Yiğidi öldür hakkını yeme. Ülkemizde bir şeyler yapılmadı mı? 2002’den itibaren asla AK Partiye oy vermeyecek, diyeceğin yüzlerce insan tanıyorum, oy verdi. Bir şeylere inanıp veriyor. Bunu eleştirme hakkınız yok. Herkes istediği insana oy verir. Bunu eleştiremezsiniz. Bu benim vatandaşlık hakkım. Sen beni şu partiye oy verdim, diye eleştiremezsin, bu benim içimde hissettiğim bir şeydir”.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile