TBMM Genel Kurulu, Meclis'in 96'ıncı yıl dönümü dolayısıyla özel gündemle toplandı.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, kendi ülkelerindeki, terör eylemlerine karşı ayaklanan yabancı devletlerin Türkiye'deki terör hareketlerine karşı lakayt ve bigane olduğunu belirterek, 'Terör, terördür. Milliyeti, dini, mezhebi ve ırkı yoktur. Bizim bu şekilde, farklı devletlerin, iç huzurunu, düzenini ve asayişini bozacak şekilde, terör örgütlerini destekleme gibi bir politikamız, hiçbir zaman olmamıştır.' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Özel oturumuna katıldı.
Genel Kurul'a başkanlık eden TBMM Başkanı Kahraman, milletin hür ve bağımsız iradesinin en güçlü ve etkili bir şekilde temsil edildiği, Meclis'in kuruluşunun 96'ıncı yılını idrak etmenin bahtiyarlığına ulaşmış bulunduklarını hatırlatarak, '23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız, kutlu olsun.' ifadesini kullandı.
23 Nisan tarihinin milli egemenlik kavramına yaptığı, güçlü vurgu ve çocuklara armağan edilmiş bir bayram olması nedeniyle önemli olduğunun altını çizen Kahraman, şöyle devam etti:
'TBMM, milli iradenin tek temsilcisi ve milli hakimiyetin, tecelligahı olması itibariyle, ülkemizdeki, bütün kurum, kuruluş ve şahısların iradesinin üstündedir. Bu Meclis'te aynı çatı altında bulunan değerli milletvekillerinin ortak hedefi, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanarak, milletimizin refahı, devletimizin bekası, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve ayyıldızlı bayrağımızın göklerimizde ilelebet dalgalanması için çalışmaktır.
'Bizden rehberlik ve önderlik bekleyen geniş bir kültür coğrafyamız var'
TBMM Başkanı Kahraman, Türk milletinin zirve bir medeniyetin sahibi, mirasçısı olduğunu, tarihe nice şanlı sayfalar eklediğini, üç kıtada, yedi denize adaletle, insaniyetle hükmettiğini belirterek, 'Dünkü topraklarımızda bugün elli üç devlet var. Bizden dostça ve kardeşçe, rehberlik ve önderlik bekleyen geniş bir kültür coğrafyamız var.' dedi.
Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi bugün de açık veya örtülü, birçok saldırının hedefi durumunda olduğuna dikkati çeken Kahraman, 'Bugün, kökü dışarıda olan dış güçler tarafından, kimi zaman açıkça, kimi zaman da örtülü biçimde desteklenen terör eylemlerine maruz kaldığımız bir süreci yaşıyoruz. Otuz yıldan fazladır, terör belası ile uğraşıyoruz. Bunun yanı sıra, sözde ileri, sözde medeni bazı devletler, çözüme ulaşmamızı engellemek için, terör çeteleri lehine her türlü destek ve çalışmayı yapıyor, maalesef, içimize de nüfuz ediyorlar. Sosyal ve siyasal bünyemizi tahrip edici, milli birlik ve beraberliğimizi, bozma gayeli faaliyetleri cesaretlendirecek tutumlar, sergiliyorlar.' değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Davutoğlu: Bizi birleştiren tarihi hikayemizi hiç unutmayalım
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, milleti birleştiren, zorluklara karşı güçlü kılan, geleceğe ümitle bakan ortak tarihi hikayenin hiç unutulmaması gerektiğini belirterek, 'Meclis'in adı Gazi Meclis oldu. Çünkü her biri gerçek anlamda gaziydi. Kimi savaşa girmiş çıkmış, şehitlik ümidiyle gittiği savaştan gazi olarak dönmüş, kimisi gazi olmak için yerini yurdunu terk etmişti. Hepimizin dedelerine bakınız, hepsinde bu hikayeler vardır.' dedi.
Davutoğlu, herkesin ortak tarihi bir hikayesi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Bizi birleştiren, zorluklara karşı güçlü kılan, geleceğe ümitle bakan ortak tarihi hikayemizi hiç unutmayalım. Trablusgarp, Balkan acıları, İstanbul'u savunmak için bütün bir kadim kültürün milletleri Çanakkale'ye aktılar. Akamayanlar Trablusgarp'ta, Muhammad İkbal gibi Lahor'da oturup, 'Ya Rab, eğer ahiret günü geldiğinde bana sorarlarsa dünyadan en aziz neyi getirdin, Edirne ve Trablusgarp şehidi Türk kardeşlerimin kanını getirdim ya Resulallah' diyerek, Anadolu'da yüreği çarpan Muhammed İkbal vardı.'
'Tarihi bir hikaye olmadıkça milletler var olamazlar'
Davutoğlu, 'Çünkü onlar biliyorlardı ki şahsi hikayeleri aşan tarihi bir hikaye olmadıkça milletler var olamazlar. Çünkü onlar biliyorlardı ki şahsi çıkarlardan öte ortak kaygılar, idealler olmazsa bir millet onur içinde yaşayamaz. Hepsi zorlu savaşların içinden çıkıp gelmişlerdi. Dış dünya, dayanacak güçlerinin olmadığını zannediyordu. Meclis'in adı Gazi Meclis oldu sonra. Çünkü her biri gerçek anlamda gaziydi. Kimi savaşa girmiş çıkmış, şehitlik ümidiyle gittiği savaştan gazi olarak dönmüş, kimisi gazi olmak için yerini yurdunu terk etmişti. Hepimizin dedelerine bakınız, hepsinde bu hikayeler vardır. Trablusgarp'ta 1911'de bir seferberlikle başlayan, Balkan Savaşları ile devam eden, Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal harbi ile devam eden bir çizgi.' ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu: Egemenlik, en son ferdine kadar bütün ulusundur
Ulusal egemenliğin çoğulcu bir rejim, temsilde adalet ve hukukun üstünlüğü meselesi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
'Çoğunluğun güçlü, güçlünün de haklı olduğu, yasaların, yurttaşların baskı, korku, yasaklar, kin, yoksulluk ve istikrarsızlık tehditleriyle yönlendirildikleri bir sistem, çoğulcu bir sistem değildir. 'Sandıktan çıktım ne istersem yaparım' anlayışı, ulusal egemenlik kavramıyla bağdaşmaz. Çünkü ulusal egemenlik, sandıktan çıkan oy sayısına bağlı bir kavram değildir. Egemenlik, en son ferdine kadar bütün ulusundur; kayıtsız şartsız milletindir. Hiçbir güç, kaynağını nereden aldığını iddia ederse etsin, milletin üzerinde vesayet kuramaz; kurmaya çalıştığı vesayetin kaynağı olarak da bizzat milletin kendisini gösteremez. Böyle bir yönetim tarzı, demokrasi ve cumhuriyet ilkeleriyle de bağdaşmıyor.
TBMM Genel Kurulu özel gündemle toplandı
TBMM Genel Kurulu, Meclis'in 96'ıncı yıl dönümü dolayısıyla özel gündemle toplandı.