Atölyenin sahibi Mustafa Akay (35), AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir fabrikada 15 yıl makine model işiyle uğraştıktan sonra mesleğinden çeşitli nedenlerle ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Bir süre sonra oyuncak alanında atölye açmaya karar verdiğini anlatan Akay, herhangi bir yerden destek almadan, ablası Fatma Bağcıvan (44) ile el sanatları ve tasarım atölyesi açtıklarını dile getirdi.
Oyuncak ve kukla yapımına çocukluğundan beri ilgi duyduğunu ifade eden Akay, "Kumaş, ahşap ve ipe şekil vererek üretim gerçekleştiriyoruz. Bu iş en başta yetenek gerektiriyor. Çalışırken çok mutlu oluyor, eğlenerek çalışıyorum. İlk yaptıklarımda eksiğimi görüyor, bir sonraki işte eksiklerimizi düzeltiyorum" dedi.
Akay, kuklayı yapmadan önce o karakterin fotoğraf ve videolarını detaylı şekilde incelediklerini belirtti.
Daha sonra hangi malzemeyi kullanacaklarına karar verdiklerini aktaran Akay, "Ablamla, kuklanın kalıbını çıkarmaya çalışıyoruz. 'Formu nasıldır, nasıl hareket ettireceğiz?' diye tartışıp, ürünü hazırlıyoruz. Yapım aşaması zorlu bir süreç. Çünkü numunesi, örneği yok, ilk defa yapılıyor ama onun da üstesinden geliyoruz" diye konuştu.
- Türkiye'nin birçok yerinden talep var
Türkiye'nin birçok yerinden animatör ve organizatörlerle çalıştıklarını, hazırladıkları kukla ve kostümlerin çeşitli gösterilerde, okul programlarında kullanıldığını vurgulayan Akay, şöyle devam etti:
"Bilim-sanat okullarının projelerini, okulların fen köşelerini hazırlıyoruz. Belediyeler için ipli kuklalar yaptık. Anaokulları, kreşler için kostümler hazırlıyoruz. Ürünlerimizin tamamı el yapımı. Biz pek çok işi tek çatı altında topladık. Kostüm, ahşap, örgü, dolgu, mekanizmalı ürünler, elektronik ürünler, ip, el, parmak, çomak kukla gibi her türlü kukla çeşidi, bunun dışında kişiye özel ürünleri yapabiliyoruz."
Yurt dışından bugüne kadar ürün talebinde bulunulmadığını anlatan Akay, şunları kaydetti:
"Hollywood stüdyoları veya buna benzer şirketlerin çok profesyonel yapmış oldukları işler var. Biz onlara göre biraz gerideyiz ama tabii ki kendi kültürümüzü yansıtmak, onlara tanıtmak açısından bu tarz işlerimizi yapıp, onlara sunmayı gönülden isteriz. Özellikle Hacivat-Karagöz'ü, Keloğlanı hatta bunların arasında bir Hezarfenimiz, Evliya Çelebimiz, Nasrettin Hocamız olsa... Ve bunların hani standart halleri değil de günümüze uyarlanmış şekilleri olabilir. Milli değerlerimizi tekrar gün yüzüne çıkarmak, daha iyi bir form vermek, kalıcı hale getirmek için çaba gösteriyoruz. Keloğlanın ipli kukla modeli ve el kukla modelini hazırladık. Bunun yanında Hacivat-Karagöz çalışıyorum; ışıklı, her türlü modeli, ekipmanıyla birlikte sunmaya çalışıyoruz. Nasrettin Hoca ve diğer karakterleri elimizden geldiğince yapmaya, gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz."
Türk Kültürünün Tanıtılmasına Kuklalarıyla Katkı Sağlıyorlar
Konya'da 4 yıl önce açtıkları el sanatları ve tasarım atölyesinde, Hacivat-Karagöz, Keloğlan, Nasrettin Hoca gibi karakterlerin kuklaları ile animasyon kostümü hazırlayan iki kardeş, Türk kültürünün yurt dışında da tanıtılmasına katkı sağlamak istiyor.