'türkiye, Bölgesinde Lider Olma Yolundadır'diyarbakır

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ``Türkiye, AK Parti ile birlikte uluslararası alanda daha fazla dikkate alınan bir ülke haline gelmiştir.

Türkiye, bölgesinde lider olma, bölge ülkelerine rol modeli olma yolundadır`` dedi.

Bakan Eker, AK Parti Sur İlçe Kongresi`nde yaptığı konuşmada, Türkiye`nin AK Parti ile demokratikleşme konusunda büyük adımlar attığını belirterek, sivil anayasanın hayata geçirilmesi için gösterdikleri çabaya herkesin katkıda bulunmasını istediklerini söyledi.

Kürt meselesi başta olmak üzere Türkiye`nin bütün sorunlarını sivil ve demokratik rejimi geliştirmek suretiyle çözmeye çalıştıklarını, ancak birilerinin politik çıkarları zarar görecek diye demokratikleşme çabalarına bomba atıp kurşun sıktığını ileri süren Eker, şöyle konuştu:``Ama biz bunların hiçbirine aldırmadan, yapacağımız projeleri düşünerek millete hizmet yolunda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kürt meselesinin demokratikleşme ve sivilleşme yoluyla çözülmesi, Türkiye`de barışın ve huzurun ihdas edilmesi, hükümetimizin politikasıdır. Barışa kurşun sıkanlara, ölümden ve öldürmeden politik çıkar bulanlara inat bunları yapıyoruz. Türkiye, AK parti ile birlikte uluslararası alanda daha fazla dikkate alınan bir ülke haline gelmiştir. Türkiye, bölgesinde lider olma, bölge ülkelerine rol modeli olma yolundadır. Üzerine kabus gibi çöken zihniyet nedeniyle Diyarbakır sorunlarını çözemiyor. Diyarbakır`ı yenileme çabalarımız ve bu alandaki diyalog çabalarımız karşılık bulamıyor. Karşınızda yumruk varsa sıkamıyorsunuz. Biz barıştan söz ediyoruz, onlar barışa kurşun sıkıyor.``Bakan Eker, Dicle ve Kralkızı barajlarının 144 kilometre uzunluğundaki sulama kanallarının inşaatının sürdürüldüğünü, bu sayede 150 bin hektar alanın sulanacağını belirterek, 7 milyon dönüm alandaki toplulaştırma çalışmalarının gelecek yıl tamamlanacağını kaydetti.

Silvan Barajı`nın temelinin atılacağını, bu amaçla kurulan şantiyenin basılıp araçlarının yakıldığını hatırlatan Eker, şöyle konuştu:``Çünkü barajın yapılmasını istemiyorlar. Baraj olursa Diyarbakır`daki işsiz iş bulacak. Diyarbakırlının iş bulmasını istemiyorlar. Çünkü iş bulursa onların istismar alanlarından biri kapanmış olacak. `Devlet Kürt dilini, kimliğini inkar ediyor` diyorlar, bunun üzerinden siyaset yapıyorlar. Devlet TRT 6`yı açıp 24 saat yayın yapınca ona çıkan sanatçıyı ölümle tehdit edip ona saldırıyorlar, `TRT 6 izlenmesin` diyorlar. Niye Kürtçe programlarından rahatsız oluyorsunuz, Kürtçe sizin tekelinizde mi? Kim Türkiye`nin haklarına kavuşmasını istiyor, kim Kürtlerin kültürel haklarına sahip olmasını istiyor, bunu için samimiyetle mücadele veriyor, kim istismar ediyor, millet bunu görüyor. AK Parti Kürt milletvekilleri, bakanları Kürtçe konuşunca bundan rahatsız oluyorlar. Çünkü milletvekilleri ve bakanlarının Kürtçe konuşması onları rahatsız ediyor. Çünkü bu onların işine gelmiyor. AK partililer olarak, Türkiye`de Türkler gibi Kürtlerin de Kürtler gibi Arapların da herkesin temel insan haklarından istifa etmesini, kültürel haklarını kullanmasını, kültürlerini geliştirmelerini istiyoruz ve bunu adım adım uygulamaya koyuyoruz. Tıpkı şu ana kadar AK Parti hükümeti iktidarında atılan adımlar gibi. Bundan sonra da demokratikleşme ve sivilleşmeyle hayata geçecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.``-``Ölüme inat barışı savunuyoruz``-``Bunlar politik çıkarları için mücadele ediyorlar, Kürtler onların umrunda değil`` diyen Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:``Onlar ölüm, öldürmek, mayın döşemek, bomba atmak ve kurşun sıkmakla uğraşıyorlar, biz ise `ölüme, öldürmeye inat barış, huzur, kardeşlik, sevgi ve birlik` diyoruz. Ölüme inat barışı savunuyoruz, öldürmeye karşı `barış, huzur, birlik, beraberlik ve kardeşlik` diyoruz. Bunun için uğraşıyoruz. Sizinle birlikte bunun mücadelesini vereceğiz. AK Parti`ye karşı durmalarının tek nedeni budur. Çünkü AK Parti ilk defa bir siyasi partinin bu bölgede insanlarla kendi kimlikleri ve kültürleriyle genel başkanından en sade üyesine kadar Türkiye`nin gerçeklerinin farkında olarak Türkiye`nin sorunlarını vatandaşlarla birlikte çözmeye çalışıyor. Onlara inat, barışı bu topraklarda hakim kılacağız. Bu kentin ruhunda barış var. Bu şehirde bin sene herkes farklı kültürler, inançlar, etnik yapılar, görüşler birlikte yaşadı. Bu şehir bu medeniyetin kurulduğu yerdir. Şimdi bakıyorsunuz özbeöz Kürt kardeşine bile kendi örgütünden değil diye, kendi silahlı örgütünü kutsamıyor diye ona kurşun sıkıyor, ona hayat hakkı tanımıyor. Milletimiz bu uygulamalarla kimin ne peşinde olduğunu görüyor. Terörle, terörist eylemlerle, terörün tüm metotlarıyla mücadele edeceğiz.``Bakan Eker, yapımı tamamlanmak üzere olan 7 bin kişilik spor salonu ile 14 kilometre uzunluğundaki çevre yolunun yakında hizmete açılacağını kaydetti.

-``Irkçılığın en üst noktası bu şehirde yaşandı``-AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat ise terör örgütünün baskısı altında bir seçim geçirdiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:``Burada seçim gezilerinden yorulmadık, broşür dağıtmaktan yorulmadık. Çünkü dağıtamamaktan strese girdik. `Demokrasi` diye diye yapılmayan bir zulüm kalmadı. Onlar gibi düşünüyorsanız demokratsınız, onlar gibi düşünmüyorsanız ölürsünüz. Şiarları bu. Demokrasiden bahsediyorlar ama ırkçılığın en üst noktası bu şehirde yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Allah`ın izniyle bunlar da bitecek. Tutturdular bir Hatip Dicle meselesi, Hatip Dicle`nin seçilemeyeceğini kendileri de Hatip Dicle de biliyordu. Hüküm giymiş bir insanın seçilmesi büyük bir riskti, bunu çok iyi biliyorlardı, avukatı da biliyordu. Seçilmesi riskli bir insanı, hüküm giymiş bir insanı niye acaba aday gösteriyorlar? Ben çok iyi biliyorum. Seçilemezse olay çıkarmak için, amaçlarının bu olduğunu da biliyoruz. Tabii bunun altında başka niyetler olduğunu da biliyoruz. Hatip Dicle meclise gitseydi arkasından kimleri getirmek isteyeceklerini de eminim hepiniz biliyorsunuz. Efendim `Hatip Dicle çok önemli bir figürmüş`. Hiçbiriniz önemli figür değilsiniz, hepiniz Kandil`in ve İmralı`nın emriyle hareket eden insanlarsınız. Sizlerin içinde önemli bir figür yok. KCK operasyonlarından sonra `Kürtçe savunma istiyoruz` diyorlar. Bir büyükşehir belediyesinde bir temizlik işçisi belediye başkanını sorguladı. Şimdi ben soruyorum `kendi aranızdaki sorguyu bile Türkçe yapıyorsunuz da şimdi niye Kürtçe savunma hakkı istiyorsunuz`, bunu anlayamıyorum.``
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile