Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ATO Congresium’da düzenlenen Türk Kızılayı 101. Olağan Genel Kuruluna katıldı.
Burada konuşan Oktay, Kızılay’ın kalplerde umudu yeşerten, gönülleri ısıtan ve yüreklere sürur veren kırmızı hilalin fedakar taşıyıcısı olduğunu ifade etti.
Türk Kızılayı’nın milletin misafirperverliği, yardımseverliği ve cömertliğinin yansıdığı köklü bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Oktay, “Dünyadaki örneklerinin aksine 150 yıldır tarafsızlığını net bir şekilde koruyarak Türkiye’nin şefkat elinin uzandığı gönüllerde yer etmiştir. 101. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdiğimiz Kızılay’ın cephede yaralı askerlerimizin tedavisi için çıktığı yolda bugün küresel bir yardım kuruluşuna dönüşmüş olmasının haklı gururunu yaşıyoruz” dedi.
Kızılay’ın çabalarıyla 2015 yılında 1,9 milyon kan bağışı varken, bu sayının günümüzde 2,7 milyonu aştığını kaydeden Oktay, “Ayrıca güvenli kan temini konusundaki başarısını ilik nakli ve kök hücre tedavisi alanında da taşıyan Kızılay’ın Sağlık Bakanlığı ile ortaklaşa yürüttüğü TÜRKÖK Projesi takdire şayandır. Proje vesilesiyle toplanan kök hücre bağışlarıyla kemik iliği bankası oluşturulmuş, şifa bekleyen bine yakın hastamız kök hücre nakliyle sağlığına kavuşmuştur. Ülkemizin 780 bin kilometrekaresinin yanı sıra Kızılay; Afrika, Asya ve Balkanlar’a uzanan gönül coğrafyamızda yine iftihar vesilesi faaliyetlere imza atmaktadır. Son yıllarda uluslararası yardım faaliyetlerine ağırlık veren Türk Kızılayı, geçtiğimiz 10 yılda 138 farklı ülkede afetlere müdahale etmiş, ihtiyaç sahiplerinin barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamıştır. Her geçen gün kapasitesini artırarak insani yardım çalışmalarında küresel bir aktör haline gelen Kızılay’ın yurt dışındaki çalışmalarını da yakından takip ediyor, operasyon alanlarının sayısının artmasını arzu ettiğimizi ifade ediyoruz. Biz kendi ulaştığımız hedeflerle yetinmeyen bir yapıya sahibiz, yeni hedefleri yine kendimiz koyarız. Ne kadar etkin olursak olalım bunun daha iyisi vardır, hep birlikte de bunun arayışı içinde olacağız” diye konuştu.
“BÖLGENİN LİDERİ, DÜNYANIN VİCDANI OLMA YÖNÜNDE GAYRET GÖSTERİYORUZ”
Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Her zaman insanı temel alan politikalarımız çerçevesinde bir afet, felaket yaşandığında en hızlı şekilde vatandaşımızın yanında olmak ve varsa yaraları en hızlı şekilde sarmak devletimizin dirayetine, gücüne ve inceliğine yakışan bir tutumdur. Türkiye geçen yıl açıklanan küresel insanı yardım raporuna göre 8 milyar doların üzerinde gerçekleşen yardım miktarıyla da dünyada en fazla yardım yapan ülke konumuna yükselmiştir. İnsani yardım sıralamasında da geldiğimiz bu seviye bizim için yüz akıdır. Türk Kızılayı gibi yüksek organizasyonel kabiliyet ve donanıma sahip marka kurumlarımızla faaliyet göstermemiz, güçlü ve iddia sahibi bir devlet olmamızın yansımasıdır. Türkiye bugün etkisini sadece yakın çevresinde değil, dünya genelinde hissettiren çok boyutlu, ilkeli, girişimci ve insani dış politika anlayışına sahiptir. Dış politikada gücümüzü jeopolitik konumumuzdan, ülkemizin siyasi istikrarından, büyüyen, gelişen ekonomimizin kazandırdığı ivmeden ve kültürel zenginliğimizden aldığımız kadar insani ve vicdani duruşumuzdan da alıyoruz. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde diplomatik kanallarımızı da en etkin şekilde kullanarak bölgenin lideri dünyanın vicdanı olma yönünde gayret göstermeye devam ediyoruz.”
“TÜM VATANDAŞLARIMIZI KIZILAY GÖNÜLLÜSÜ VE KIZILAY BAĞIŞÇISI OLMAYA DAVET EDİYORUM”
“Biz dünyanın neresinde olursa olsun yaşanılan insani krizler karşısında kayıtsız kalanlardan olmadık, olmayacağız” diyen Oktay, “Bir yandan 4,7 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken, diğer yandan da dünyanın vicdanına ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diye haykırmamız, insan odaklı dış politikamızın en somut tezahürüdür. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin hukuk mücadelesi önceliğimiz, hak ve hakikat kırmızı çizgimiz ve sınırlarımız gönül coğrafyamız olmaya devam edecektir. Dış politikada hiçbir konuda dayatmalara, masa başı oldubittilere ve müttefikliğe aykırı tutumlara müsamaha göstermeyecek, uluslararası arenada ilkeli ve dik duruşumuzu sürdüreceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerimize düşeni yapacağız. Yeni iş birlikleri ve projelerle Türk Kızılayı’nı daha da etkinleştirmek, operasyonel kabiliyetini artırmak ve teşkilatını güçlendirmek için gayret edeceğiz. Ancak Kızılay’ın ihtiyaç sahibi hayatlara dokunabilmesinin, hayır sahiplerinin Kızılay’a sağlayacağı destek nispetinde mümkün olduğunu unutmamamız gerekiyor. Türk Kızılayı, gönüllülerin ve bağışçıların da desteğiyle kapasitesini artırmaya devam edecektir. Buradan tüm vatandaşlarımızı Kızılay gönüllüsü ve Kızılay bağışçısı olmaya davet ediyorum” dedi.
“GEÇTİĞİMİZ YIL 16 MİLYON KARDEŞİMİZE HAYIRSEVERLERİMİZ İLE DOST ELİMİZİ UZATTIK”
101. Olağan Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık ise, Kızılay’ın bundan tam 150 yıl önce kalbi iyilikle çarpan, cephedeki yaralı ve hasta askerlerin dertleriyle dertlenen bir grup iyi insan aracılığıyla kurulduğunu belirterek, “O insanlar toprağa öyle iyi bir tohum attılar ki o tohum tam 150 yıldır nice isimsiz kahramanların elinde çiçek açtı, boy verdi. Sadece son 3 yılda bile milyonlarca ihtiyaç sahibi, Kızılay’ın uzattığı el ile hayata yeniden tutundu. Geçtiğimiz yıl çeşitli vesilelerle ülkemizde 16 milyon kardeşimize hayırseverlerimiz ile dost elimizi uzattık. Yaklaşık 4 milyon hasta ve yaralıya kan ulaştırdık. Ülkemizde meydana gelen tüm afetlerde çadırımızla, battaniyemizle, sıcak yemeğimizle afetzedelerin yanlarındaki yerimizi aldık. Sadece ülkemiz mi? Yine sadece geçtiğimiz yıl 51 ülkede yönünü Türkiye’ye yönelen mazlumların elini tuttuk, 7 milyon kişiye Türk milletinin kardeşliğini ulaştırdık" ifadelerini kullandı.
"KIZILAY’IN 2030 YILINA KADAR YÜRÜYECEĞİ YOLUN HARİTASINI ÇIKARDIK”
Kızılay’ın şu an 16 ülkede insani yardım çalışması yürüttüğüne işaret eden Kınık, 2030 yılına kadar Kızılay’ın yürüyeceği yolun haritasını çıkardıklarını söyledi.
Kınık, "Artık hangi otobanda ne kadar hız yapacağımızı, hangi patikayı hangi adımlarla geçeceğimizi daha iyi biliyoruz. İki ana stratejik hedef belirledik. Birincisi; toplumsal dayanıklılık. Biz biliyoruz ki mukavemeti güçlü toplumlar, gerek doğasal, gerekse beşeri afetlerin üstesinden daha rahat gelirler. Toplumsal dayanıklılığın altında ise zihnen ve bedenen sağlıklı, olağanüstü durumlar için eğitilmiş, sadece kendi ülkesi için değil, dünyanın geleceği için çaba gösteren bireyler vardır. Bu bireylerin oluşturacağı topluluklar küresel açlıkla, yoksullukla savaşabilir. Daha yaşanabilir bir çevre için adım atabilir. Kızılay, 2030 stratejisini oluştururken ülkemizin milli vizyonunu ve 2030 küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerini de ve bendenizin de başkan yardımcısı olduğu Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu’nun 2030 stratejisiyle uyumu da bu anlamda gözetilmiştir. Dünya insani yardım örgütleri, üzerlerindeki bu ağır yükle ancak daha iyi organize olarak mücadele edebilirler. Kızılay olarak ikinci stratejik hedefimizi güçlü yönetişim ve kurumsal güveni daha da artırmak olarak belirledik. Bizler daha çevik olmalıyız, daha yenilikçi olmalıyız, daha şeffaf ve hesap verebilir olmalıyız. Katılımı teşvik etmeli, dalgalı değil istikrarlı bir finansal yapıya sahip olmalıyız. Ancak bu yolla sağlıklı planlar yapabilir, daha etkin insani yardım operasyonları yürütebiliriz” dedi.
“SEKTÖRÜMÜZÜN YASAL BİR ÇERÇEVEYE İHTİYACI VAR”
Türkiye’de ve dünyada insani yardım ve afetin sivil alanda güçlü bir sektör olarak geliştiğine dikkat çeken Kınık, “Ancak bu sektörün oyuncularının daha verimli, daha özgün alanlarda uzmanlaşmış ve küresel ölçekte etkinliğini artırmış bir yapıya kavuşması için sektörümüzün yasal bir çerçeveye ihtiyacı var. Bu çerçevede eşgüdüm ve sektörel gelişmeye hizmet edecek sivil bir insani yardım kuruluşları birliğinin sektöre ve kamuya çok büyük katkılarının olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
“KIZILAYCILIK FEDAKARLIK, TEVAZU VE OLGUNLUK İSTER”
Kızılaycılığın fedakarlık, tevazu ve olgunluk istediğini, Kızılaycılığın öne atılmayı, savunuculuk yapmayı ve hep sorumluluk duymayı gerektirdiğini söyleyen Kınık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çalınmadık bir muhtaç kapısı, okşanmadık bir yetim başı, şenlendirilmemiş bir mahzun belde kalmayana kadar koşacağız. Takatimiz tükenip, bu bayrağı daha uzağa taşıyacaklara emanet edene kadar koşacağız.”
“MİLLETİMİZİN YÜZDE 97,2’Sİ KIZILAY’I BAŞARILI BULUYOR”
Genç Kızılaycılara seslenen Kınık, “Kızılay’ın geleceği sizlersiniz. Üniversitelerde ve şehirlerde çok güzel teşkilatlandığınıza şahidim. Bunu daha da yükseltmemiz gerekiyor. Önceki gün elimize geçen son marka itibar araştırmamıza göre milletimizin yüzde 97,2’si Kızılay’ı başarılı buluyor. Bu rakam 10 yıl önce yüzde 40’lar seviyesindeydi. Milletimizin memnuniyetini yüzde yüze ulaştıracak olan sizlersiniz ve bunu başaracağınıza dair en ufak şüphem yok. Yine aynı araştırmaya göre milletimiz, bizim mazlumlar karşısında tamamen tarafsız olduğumuzu teyit ediyor, halkımızın yüzde 90’ı din, dil, ırk gibi ayrımlar yapmadığımızı belirtiyor, iyiliğin amiral gemisi Kızılay’ı aynı rota ile yüzdürecek olanlar da yine sizlersiniz. Buna da en içten duygularımla inanıyorum" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
(İlker Turak - Mustafa Apaydın - İbrahim Berat Yılmaz/İHA)
'Uluslararası Arenada İlkeli Ve Dik Duruşumuzu Sürdüreceğiz'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin hukuk mücadelesi önceliğimiz, hak ve hakikat kırmızı çizgimiz ve sınırlarımız gönül coğrafyamız olmaya devam edecektir. Dış politikada hiçbir konuda dayatmalara, masa başı oldubittilere ve müttefikliğe aykırı tutumlara müsamaha göstermeyecek, uluslararası arenada ilkeli ve dik duruşumuzu sürdüreceğiz” dedi.