'Uyku Apnesi Olanlarda Trafik Kazasi Riski 3 Kat Fazla'

'Uyku Apnesi Olanlarda Trafik Kazasi Riski 3 Kat Fazla'

Uyku bozuklugu sonucu gelisen trafik kazalarinda ölüm oraninin yüzde 11.4, diger sebeplerle olan kazalarda ise ölüm oraninin yüzde 5.6 bulunduguna dikkat çeken Nöroloji Uzmani Dr. Ögr. Üyesi Emir Rusen, “Trafik kazasi yapma riski tüm sürücüler açisindan degerlendirildiginde, gündüz asiri uyku egilimine yol açan uyku apneli olgularda riskin yaklasik 3 kat daha fazla oldugu saptanmistir” dedi.



Uyku apnesinin, uyku sirasinda tekrarlayan solunum durmalari ile karakterize, oksijen düsmeleri ve uyku bölünmelerine neden olan, ani ölüm riski olusturan ve birçok vücut sistemini ilgilendiren ciddi bir hastalik olduguna dikkat çeken Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden Nöroloji Uzmani Dr. Ögr. Üyesi Emir Rusen, hastalikla ilgili bilgiler verdi.

“Uykuda geçici bogulmalar yasanabilir”

Uyku apnesi sirasinda genellikle birkaç saniye süren geçici bogulmalar yasanabildigini vurgulayan Nöroloji Uzmani Dr. Ögr. Üyesi Emir Rusen, “Bu bogulma aninda kandaki oksijen seviyesi düserek, beynin uyanmasini saglar. Beyin solunum fonksiyonlarinin durdugunu haber vermek için vücudu uyandirir. Santral (Merkezi, Beyin Kaynakli) ve Obstrüktif (Tikayici) tipte olabilir. Santral tipte uyku apnesi çok daha nadir görülür ve beynin solunumu kontrol eden kaslara dogru sinyaller göndermemesi sonucunda ortaya çikar. Obstrüktif uyku apne sendromu (OSAS) ise; uyku sirasinda bazi kisilerde nedenini tam bilemedigimiz bir sekilde üst hava yollarinda tikanmalar, daralmalar neticesinde olusmaktadir” ifadelerini kullandi.

“Uykulari sik bölündügünden yorgunluk artar”

Uyku sirasinda solunumun durmasi sirasinda kandaki oksijen miktarinin azaldigini, beynin bu azalmayi algiladigini ve uyku derinligini azaltarak hava yolunun tekrar açilmasini saglamaya çalistigini belirten Dr. Ögr. Üyesi Rusen, “Bu kisiler gece birkaç kez uyanabilir, uykulari sik sik bölündügü için de ertesi gün bu sorunu hatirlayamazlar. Bu durum da tekrarlayan zaman dilimleri içinde kiside yorgunluk ve halsizlik hissine neden olur” diye konustu.



“Sabah bas agrilari, gece bogulma sikâyetleriyle uyanirlar”

Uyku apnesinin belirtilerinden bahseden Dr. Ögr. Üyesi Rusen, “Uzun süre devam eden horlama, gündüz asiri uyku hali ve yakinlari tarafindan fark edilen gece uykuda solunum durmasi en tipik üç bulgudur. Bunun disinda yorgunluk, sabah bas agrilari, gece bogulma hissi ya da çarpinti ile uyanmalar sik saptanir. Halsizlik, gece sik tuvalete kalkma, depresyon ve sinirlilik diger görülen bulgulardir. Uyku hastaliklarina bagli gündüz artmis uyku hali, hastalarin islerini yapmasini engelleyerek onlari basarisizliga sürükleyebilmektedir. Uyku apneli hastalarda genellikle sosyal ve cinsel fonksiyonlarda azalma, ruh sagligi ve kisinin kendi enerjisinin azaldigini hissetmesi gibi belirtiler görülür” dedi.



“Kisa boyunlularda ve sigara içenlerde daha fazla”

Uyku apnesi toplumda oldukça yaygin saptandigini, kadinlarin en az yüzde 2’sinde ve erkeklerin yüzde 4’ünde uyku apnesi gelistigini isaret eden Dr. Ögr. Üyesi Rusen, hastalarda belirli bir meslek özelligi olmadigini; ancak obezite, boyun kisaligi, uzun süre sigara ve alkol tüketen bireylerde hastaligin görülme sikliginin daha fazla oldugunu söyledi.



“Trafik kazalarinin yüzde 22’sinden uykusuzluk sorumlu”

Kötü ve yetersiz uykunun, dikkat azalmasina yol açtigini, ayrica uykusuzluk ve uykuya bagli hastaliklar sonucu trafik kazalarinin görülme riskinin de arttigini vurgulayan Dr. Ögr. Üyesi Rusen, su uyarilarda bulundu: “Türkiye’de ve dünyada geçmis yillarda yapilan arastirmalarda trafik kazalarinin yüzde 22’sinde uyku sorunlarinin ve direksiyon basinda uyuklamanin rol aldigi gösterilmistir. Bu durumda olusan trafik kazalari daha ölümcül seyretmektedir. Uyku bozuklugu sonucu gelisen trafik kazalarinda ölüm orani yüzde 11.4, diger sebeplerle olan kazalarda ise ölüm orani yüzde 5.6 bulunmustur. Trafik kazasi yapma riskinin tüm sürücüler degerlendirildiginde gündüz asiri uyku egilimine yol açan uyku apneli olgularda yaklasik 3 kat daha fazla oldugu saptanmistir. Bu tür vakalarda gece apneler nedeniyle sik tekrarlanan uyku bölünmeleri gündüz uyku egiliminin artmasina yol açmakta, uzun yolda araç kullanirken de kaza yapma riski artmaktadir. Kisinin uyku sorununun farkinda varmasi, buna yönelik uygun tedavi almasi trafik kazasi riskini azaltacaktir.”

“Gece boyunca beyin aktiviteleri kaydediliyor”

Uyku laboratuvarinda yapilan polisomnografik testle hastanin gece boyunca beyin aktiviteleri ve vücuduyla ilgili farkli fonksiyonlari kaydedilerek hastaligin tanisinin konulup, agirlik derecesinin belirlendigini söyleyen Dr. Ögr. Üyesi Rusen, böylece her hasta için en uygun tedavi seklinin planlandigini dile getirdi. Tedavi uygulanan hastalarin bir uyku laboratuvari veya merkezinde düzenli takibi, hasta ve esinin egitimi son derece önemli oldugunun altini çizen Dr. Ögr. Üyesi Rusen, “Yalnizca horlamanin kesilmesi, tedavi yaniti açisindan yeterli degildir. Agirligi ne olursa olsun, OSAS (Obstrüktif uyku apne sendromu) tedavisinde ilk asama genel önlemlerin uygulanmasidir” dedi.



Uyku apnesi tedavisinin asamalari

Dr. Ögr. Üyesi Rusen, 3 asamada planlanan Obstrüktif uyku apne sendromu tedavisini söyle anlatti: “Ilk asamada kilo verme, yatis pozisyonu düzeltilmesi, Alkol ve Sedatif-Hipnotiklerden sakinma ve eslik eden hastaliklarin tedavisi planlanir. Sonraki asamada ise Pozitif havayolu basinci tedavisi (CPAP) ve gerekmesi halinde cerrahi yapilabilir.”

“Sabahlari bas agrisina yol açabilir”

Uyku apnesi tedavi edilmedigi takdirde kisa dönemde ev, is veya trafik kazalari, uzun dönemde de kalp-damar hastaliklari ile ölüm oranlarinda artis oldugunu isaret eden Dr. Ögr. Üyesi Rusen, “Oksijen düsüklügü sonucu beyne giden oksijen azalmasi nedeniyle sabahlari bas agrisi olabilmektedir. Karar verme yeteneginde azalma, hafiza zayiflamasi, unutkanlik, kisilik ve davranis degisiklikleri gibi özellikler siklikla agir dereceli OSAS’lilarda görülür. Hastalarin yaklasik yüzde 30’una depresyon eslik etmektedir. Özellikle siddetli uyku apnesi olan olgular, tedavi edilmedigi takdirde asagidaki hastaliklarda artis oldugu gösterilmistir” dedi.



“Kalp ve damar hastaliklarindan ölümü tetikleyebilir”

Dr. Ögr. Üyesi Rusen, uyku apnesinin en önemli tehlikelerini ise söyle siraladi:

“Kalp damar sistemi: Kalp krizi, kontrol altina alinmakta zorlanilan hipertansiyon, kardiyak ritm düzensizlikleri ve hatta ani ölümler.

Sinir sistemi: Beyin felçleri, bas agrilari, depresyon, unutkanlik, karar verme yeteneginde azalma.

Hormonal sistem: Büyüme hormonunda azalmaya bagli çocuklarda gelisme geriligi, cinsel isteksizlik, insülin seviyesinde artma, seker hastaligina yatkinlik.

Diger: Trafik kazalari, evlilik sorunlari, yasam kalitesinde azalma, reflü.”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile