Van'da 23 Ekim'de meydana gelen depremin birinci yıl dönümü dolayısıyla bir otelde ''23 Ekim'den 23 Ekim'e Birlikte Başardık'' konulu Uluslararası Deprem Paneli düzenlendi.
Panelin açılışında konuşan Vali Karaloğlu, Türkiye'nin her deprem sonrası değerlendirme yaptığını ve her depremden sonra da afet yönetmeliğindeki eksiklerin bir kısmını tamamlayarak yola devam ettiğini belirtti.
Bu kapsamda, Van depreminden de çıkarılacak dersler olduğuna değinen Karaloğlu, şöyle konuştu:
''Van depreminden sonra da alacağımız dersler, çözmemiz gereken sorunlarımız var. Biz, ülke ve millet olarak riski yönetmiyor, daha çok krizi yönetmeye çalışıyorduk. Ama Van depremi bence Türkiye için bir nimet oldu. Çünkü depremden kısa bir süre sonra Sayın Başbakanımızın 'Siyasi hayatıma mal olsa da Türkiye'de risk altındaki bölgeler ve konutların dönüşmesi gerekir' ifadesinin ardından başlayan süreçte Türkiye'nin krizi değil, riski yönetme konusunda karar aldığını görüyorum. En son çıkarmış olduğumuz afet riski altındaki bölgelerin dönüştürülmesi ile ilgili yasa da bunun en önemli göstergesidir.''
Van depreminde arama kurtarma, ilk yardım ve sağlıkta ciddi sorunlar yaşanmadığını vurgulayan Karaloğlu, yaklaşık 700 bin kişiyi ve 130 kilometre çapında bir bölgeyi etkilediğini anımsattı.
Karaloğlu, ağır kış koşulları altında yönetilmiş bir deprem olmasına rağmen, Türkiye'nin 1999 yılındaki Marmara depreminden aldığı derslerle yola çıkıldığını bildirdi.
Depremden sonra sıkıntıya düştükleri, zorluk çektikleri konulara da değinen Karaloğlu, Türkiye'nin elindeki çadır stokunun tek tip çadır olmasının ülkenin mevsim şartlarıyla uyuşmadığını ifade etti.
Karaloğlu, çadır sıkıntısının yaşanmasının ardından AFAD Başkanlığı ile Kızılay'ın her bölgenin rakımına ve mevsimine uygun çadırlar üreterek bu sorunun üstesinden geldiğini vurguladı.
Van depreminde zorlandıkları konulardan birinin de hasar tespit çalışmaları olduğuna dikkati çeken Karaloğlu, şunları kaydetti:
''Van depreminde her mühendis ve her teknikerin hasar tespiti yapabileceğini düşünüyorduk. Ama hasar tespiti yapmak için mutlaka uzmanlaşmaya ihtiyaç olduğunu gördük. Mutlaka mühendisimizi, teknikerimizi eğitip tıpkı Sağlık Bakanlığı'ndaki UMKE'de yaptığımız gibi afetlerde hazır ve nazır hale getirmemiz lazım. Afet olduğu zaman çağrıyı beklemeden çantasını, alet ve edevatını alıp yola çıkacak ekiplerin olması gerektiğini Van depremi bize gösterdi.
Belki tartışma yaratır. Ama ben yinede söylüyorum. Depremden sonra bu hasar tespit çalışmalarını ve diğer afet koordinasyonunu sağlayacak bir yazılımımızın olmadığını gördük. Bu çok büyük bir ayıptı. Ekiplerimiz sahaya çıkıyor, kalem kağıtla not alıyor, akşam geliyor ve aldıkları notlar iki kişi tarafından bilgisayara aktarılıyordu. Bu çok büyük zahmet, bunu 'kolaylaştıralım' dedik. Anketler aldık, 'üzerlerinde çalışsınlar' diye. Onu da başaramadık. Biz klasik metotla 160 bin konutu, ahırı, iş yerini sokak sokak, ev ev gezerek notlar aldık sonra akşam gelip bunları bilgisayarlara çektik. Bunu çözmemiz gerekir.''
Açılış konuşmasının ardından katılımcı kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleri yaptıkları çalışmalarla ilgili oturumlarla devam etti.
-Fotoğraf sergisi açıldı-
Karaloğlu, panelin ardından Serbest Foto Muhabiri Ali İhsan Öztürk'ün de 75 fotoğrafının aralarında bulunduğu Van'ın doğal ve tarihi güzellikleri ile deprem döneminde çekilen 200'ü aşkın fotoğrafın yer aldığı serginin açılışını yaptı.
Öztürk'e ait depremden hemen sonra çekilen kurtarma ve enkaz fotoğrafları ile yapılan yardımlar ve kentin hava fotoğraflarının yer aldığı serginin, gün içerisinde merkeze bağlı Topaktaş köyü ile valilik bahçesinde de açılacağı öğrenildi.
Muhabir: Sıtkı Yıldız
Yayıncı: Levent Harman
Vali Karaloğlu'nun Açıklaması
Vali Münir Karaloğlu, Van'da geçen yıl yaşanan depremin ardından yapılan çalışmalarla ilgili, ''Biz, ülke ve millet olarak riski yönetmiyor, daha çok krizi yönetmeye çalışıyorduk. Ama Van depremi bence Türkiye için bir nimet oldu'' dedi.