Yanarak ölen mahkum lösemi hastasıymış

KAYSERİ’nin Pınarbaşı İlçesi yakınlarında geçen Cuma günü 5 mahkumun cezaevi aracında çıkan yangında ölmesinin yankıları sürüyor. Ölen mahkumlardan Medeni Demir’in oğlu Firuz Demir, babasının hem lösemi, hem de şeker hastası olduğunu söyledi.

5 mahkumun yanarak can vermesinin ardından Van M Tipi cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlüler açlık greviyle birlikte yakınları ile görüşmeme eylemi başlattı. Bu gelişmeler üzerine cezaevi savcısı, Van M Tipi Kapalı Cezaevine giderek tutuklu ve hükümlülerle görüştü. Ardından Van Barosu Cezaevi Komisyonu Başkanı Hesin Dursun da cezaevine gelerek mahkumlarla görüştü. Yapılan görüşmede mahkumların yaşadıkları sıkıntıları ve taleplerini dile getirdikleri, görüşmelerin ardından da açlık grevinin sona erdirildiği belirtildi. Cezaevi önünde bekleyen tutuklu ve hükümlü yakınları ise görüşme için cezaevine alınmaya başlandı.

Mahkumlarla görüştükten sonra açıklama yapan Van Barosu Cezaevi Komisyonu Başkanı Hesin Dursun, tutuklu ve hükümlülerin ring araçlarının değiştirilmesine ilişkin taleplerinin olduğunu, cezaevi aracına bindirilen tutuklu ve hükümlülerin araç içerisinde oksijensiz kaldıklarını ve sevklerde havayolu kullanılmasını talep ettiklerini söyledi. Dursun, "Yaşanan vahim olaydan dolayı Van M Tipi Cezaevinde bulunan tüm tutuklu ve hükümlüler açlık grevi başlattı ve yakınları ile görüşmeme kararı aldı. Yaptığımız görüşmelerde bu eylemin Van’daki cezaevi savcılığı ve cezaevi yönetimine karşı değil, Adalet Bakanlığı’na karşı bir eylem olduğu belirtildi. Burada bulunan vatandaşların ring araçları ile ilgili bir talepleri oldu. Araçlarda kendilerine kelepçe takıldığını ve araç içinde oksijensiz kaldıklarını belirttiler. Sevklerin çok sağlıksız koşullarda yapıldığını ve yollarda mağdur bırakıldıklarını söylediler. Sevklerde havayolu ile götürülmek istendiklerini açıkladılar. Ailelerin giderlerini karşılamak istemesine rağmen uçak talebinin geri çevrilmesine tepki gösterdiler. Yaptığımız görüşmelerin ardından bu eylemler sonlandırıldı. Ancak biz Van Barosu olarak bu konuların takipçisi olacağız. Taleplerle ilgili bir iyileştirme olmadığı takdirde bu tür eylemler artacaktır" dedi.

"BABAM HEM LÖSEMİ HEM DE ŞEKER HASTASIYDI"

Cezaevi aracında çıkan yangında hayatanı kaybeden Medeni Demir’in oğlu Firuz Demir, babasının hem lösemi, hem de şeker hastası olduğunu söyledi. Hasta olmasına rağmen babasının sağlıksız bir şekilde Van’dan İstanbul’a götürülmek istendiğini söyleyen Demir, "Babam 10 yıldır şeker hastası, 3 yıldır da lösemi hastasıydı. Bizim tahliye talebimiz oldu hastalığından dolayı. Ancak bize ’Biz daha iyi bakarız’ diyerek bu talebimizi kabul etmediler. Şimdi bize bunun hesabını nasıl verecekler. Bu olay kesinlikle bir komplodur. Biz babamızın uçakla götürülmesi talep ettik. Bize uçakla güvenli olmadığını ve kendi araçlarının daha güvenli olduğunu söylediler. Bu mu daha güvenli olan araç? diye konuştu.

"OĞLUM 5 KEZ VAN’DAN İSTANBUL’A GÖTÜRÜLDÜ

Cezaevi önünde oğlu ile görüşmek isteyen Habibe Polat ise yaşanan olaya tepki gösterdi. Oğlunun Van cezaevinde tutuklu olduğunu ve mahkeme için 5 kez Van’dan İstanbul’a götürülüp geri getirildiğini söyleyen Polat, "Oğlum sadece mahkeme için 5 kez Van’dan İstanbul’a götürülüp getirildi. Yolda tuvalet ihtiyacının karşılanmasına bile izin verilmiyor. Aç susuz buradan İstanbul’a götürülüyor. 2.5 yıldır mahkemesi devam ediyor. O araçta nasıl oluyor da 10 kişiye bir şey olmuyor ve mahkumlar çığlıklar atarak can veriyor" dedi. Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayarak fenalaşan Polat’a çevredeki vatandaşlar müdahale etti.
Cezaevi önünde bulunan Tutuklu Yakınları derneği (TUYADDER) Van Şube Başkanı İbrahim Ete ise olayın bağımsız kuruluşlarca incelerek kamuoyuna tatmin edici açıklama yapılması gerektiğini açıkladı. Ete, "Cezaevindeki tepki çok anlamlı. Tepkiler yerinde ve demokratik haklardır. Buradan Hükümete, Adalet ve İçişleri Bakanlığı’na sesleniyoruz. Ne olursa olsun insan canı bu kadar ucuz olurmu?" diye konuştu.