23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

Bodrum’da 3 yıl önce kaptanlığa başlayan Gül Yavuz, 23 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra nasıl yat kaptanı olduğunu ve denizlerde kadın kaptan olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlattı.


Gül Yavuz liseyi Afyon’da tamamladığını ve üniversite hayalinin İzmir olduğunu belirterek şunları söyledi: “Universite için tek istediğim İzmir’di. Dualarım gerçekleşti ve İzmir’de bilgisayar programcılığı okudum ve sonrasında yaklaşık 23 yıl boyunca yazılım sektöründe çalıştım. Yaz tatillerini Çandarlı’da geçirirdim sanırım bunun etkisi ile hep bir deniz tutkum vardı. Yani kaptan olayım falan diye bir hevesim yoktu sadece denizde yaşayayım, teknelerle haşır neşir olayım, bütün derdim oydu”
Emekli olduktan sonra ne yapacağını düşünürken yat kaptanlığı kurslarını öğrendiğini söyleyen Gül kaptan sözlerine şu şekilde devam etti: “Emekliliği hak ettiğimde bundan sonra da ne yaparım, ne ederim denizde nasıl yaşarım derken yat kaptanlığı kurslarını öğrendim. Sağ olsun eski işyerimdeki patronum ‘hadi artık emekli edelim seni’ dedi.

Ben nasıl ayrılacağım diye düşünürken o beni işten attı. Sevinçten zil takıp oynadım resmen. Sonra hemen yat kaptanlığı kursuna başladım ve kursu tamamladım. O arada bir hastalık geçirdim, kanser oldum. O dönemde bütün ileri stcv'leri aldım. Tabi nasıl iş bulacaktım, asıl soru işareti oydu. Tesadüfen bir dergide karikatür vardı, Göcek'te çok güzel bir motor yatın yazısını gördüm orada hemen mail attım, neler yaptığımı anlatıp, “Seneye iş başvurusu yapsam, beni almanız için başka neler yapmış olmam gerekiyor?'' dedim. Ertesi gün toplantıdaydım ben toplantı arası verildi, tanımadığım bir numara arıyor; Sedat Bey. Mail attığım firmanın sahibiymiş kendisi. Sizinle tanışmak istiyoruz dedi.

Görüşmeden bir süre sonra Göcek’e gittim, görüştük. ''Çalışmaya başlayalım, yetiştireceğiz, teknelerin birine kaptan yapacağız.'' dedi.

Nasıl mutlu oldum anlatamam, aman ya rabbim uçtum sevinçten... Tedavi süreci uzadı, o sezonu kaçırdım. Tam ben iyileştim artık çalışmaya başlayabilirim dedim ki Ekim ayı gelmişti, biz görüşemeden Sedat bey intihar etti. Ben şok geçirdim. O kışı yine bilgisayar sektöründe bir projede geçirdim, yaz için iş araştırdım ve internetten Göcek'te çalışacak bir tekne buldum. Bir sezon Göcek'te geçirdim. Sonraki kış bir arkadaşım vesile oldu, ''Ya Gül, teknede aşçılık yapacak birini arıyorlar'' dedi.

E dedim benim aşçılıkla ilgili bir iddiam yok. Ne yapacağız? dedim. ''Yok, sadece patron var ev yemeği yapacaksın zaten.'' dedi.

Yemek yapmayı da seviyorum. Tamam dedim. Geldim, tanıştım işe başladım hemen 1 Kasım'da. O kışı aşçılık yaparak geçirdim, teknede yaşıyordum, tamam teknede yaşıyorsam sıkıntı yok zaten. Yaz başında oradan ayrıldım, tam artık iş bulamıyorum ne yapacağım İzmir'e mi dönsem diye düşünürken, bu teknenin sahibi benim üniversiteden arkadaşım. O beni aradı Gül dedi tekne ile baş edemiyoruz artık ne yapacağımızı bilmiyoruz gidip bir bak fikir ver dedi.

İyi dedim bende. Geldik, baktık ondan sonra bende dedim iş arıyorum zaten hadi bir deneyelim en azından bir sezon. İşte şuan da üçüncü kışım bu. Sürekli bu teknede yaşıyorum”
DENİZLERDE KADIN KAPTAN OLMAK
Kadın bir kaptan olarak çalışmanın özellikle ticari olarak kaptanlık yapmanın bazı zorlukları olduğunu belirten Gül kaptan sözlerine şu şekilde devam etti: "Göcek’te geçirdiğim ilk sezon bana fazla bir şey katmadı. Maalesef yat kaptanlığı belgesi alıyorsunuz ancak pratik yok! Deniz sektörüne girmeden önce her tatilde mavi yolculuk yapmaya çalıştım, her fırsatta arkadaşlarımın tekneleri ile çıktım, kurslara gittim vesayri ancak sürekli denizde yaşamak hele ki ticari olarak bu işi yapıyorsanız tecrübe şart. Şansıma, annesi ve babası kaptan olan, 10 yaşından itibaren deniz tecrübesi yaşamaya başlamış Hasancan ile çalışmaya başladım. Bodrum’da geçirdiğim ilk sezonda çok zorlandım. Daha acemisin ve karşında doğa var. Hasancan da 21 yaşında ve çevremizdekiler için çocuk, Etraftakiler için muhtemelen garip bir manzara; kırk küsür yaşında bir kadın, yabancı, e bir de bizim çocuk Hasancan. Kimsenin aklı almıyordu ki bu ikili iş yapacak, Nerdeyse her yanaşmamızda, iskeledeki hemen hemen herkes müdahale ediyordu. Kısa zamanda alıştık, sadece birbirimizi dinledik ve işimizi yaptık. O dönemlerde çok komik zamanlar yaşadık. Çok şükür harika bir ekip olduk. Pozitif enerjimiz gelen misafirlerimize yansıdı ve çok keyifli zamanlar geçirdik. Başlarda sıkıntı çektim, tırstım da. Tabi zaman geçtikçe alışıyorsun hani tecrübe kazandıkça daha rahatlıyorsun. Eskiden paniklerken şimdi daha rahat oluyorsun, yani bu kadın ya da erkek olarak değil, herhalde herkesin yaşayabileceği bir şey diye düşünüyorum. Bodrum'da yeniydim. Kimseyi tanımıyordum, zaten bir bayan olarak pek kaile alınmıyorsun o kesin.Şimdi çok şükür tanıştık, kısmen Bodrum’lu oldum. Çok güzel, yardımsever insanlar var etrafımda… Artık yardım istediğimde veya fikir almak istediğimde hepsi yardımcı oluyorlar. Öğrenmeye devam ediyorum… Hala kendime kaptan diyemiyorum, sektörde çok değerli çok tecrübeli kaptanlar var, çok fırın ekmek yemem lazım, dediğim gibi öğrenmek çok keyifli, tadını çıkartıyorum”
TECRÜBE ŞART
Denizin hata kabul etmediğini ve mutlaka tecrübe olması gerektiğini söyleyen Gül Yavuz, “Denizdesiniz her zaman tetiktesiniz, her gelen ses vs, otomatik olarak seslere hassas oluyorsunuz ve gerektiğinde müdahale ediyorsunuz. Geçenlerde uyandım, tekneden ses geliyor. Çıktım baktım herhangi bir şey yok, sonra farkettim ki deniz çekilmiş, teknenin altı vuruyor! Bu ilk kez tecrübe ettiğim bir olay oldu. Tecrübeyi attım cebe… Şuan bulunduğum derinlik 3 m. civarında, draft 2.4. 50-60 cm su çekildiğinde ki iç denizlerde gel-git zamanında 50-60cm su çekilebilirmiş. Bundan sonra kışlamada dikkat edeceğim” dedi.

“HER TEKNEYE BİR BAYAN LAZIM”
Denizde yaşamaktan memnun olduğunu belirten Gül Yavuz son olarak şunları söyledi: “Asıl hedefim denizde yaşamak. Bodrumda kaptanlık derseniz zaten hedefim deniz…inanın hostes gemici ahcı ne olursa güzel bence. Tercih sebebim deniz…Bodrum’da kaptan olmak güzel diyelim. Her tekneye bir bayan lazım… Çünkü bayanın olduğu tekne ne olursa olsun daha böyle nasıl desem daha mı güvenilir geliyor diyeyim. Hani bir aile geldiğinde daha rahat edebiliyor diye hissediyorum ben artı mutlaka bayanların temizlik anlayışı daha farklı hani bu yapısal bir şey gibi geliyor bana. Birde ne bileyim teknede bayan olunca daha böyle sempatik geliyor bana. O yüzden denizdeki bayan sayısının artması gerektiğini düşünüyorum. Umarım yakında daha çok bayan olur. İyi olur yani”
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile