RAİD EL-HAMİD - Irak'taki bazı üslerden çekilen ABD'nin, terör örgütü DEAŞ karşıtı koalisyon bünyesindeki askerlerini ve diğer ülkelerin askerlerini Salahaddin ve Enbar'daki daha güvenli üslere yerleştireceği belirtiliyor. Ancak söz konusu yeniden konuşlanmanın kendilerine yönelik saldırıları da beraberinde getireceği ihtimali üzerinde duruluyor.
Gözlemciler, ABD'nin ülkeden tamamen çekilmeme gerekçesinin ise İran'ın bölgede nüfuzunun artması ve kendisine bağlı paramiliter yapılar aracılığıyla Suudi Arabistan gibi komşu ülkelerdeki enerji altyapısını doğrudan hedef alması endişesi olduğunu savunuyor.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin 3 Ocak 2020'de Bağdat Havalimanı yakınında öldürülmesinin ardından, Tahran yönetimi Irak'ta nüfuz sahibi olduğu "paramiliter güçler ve siyasi partiler" üzerindeki baskıyı ABD askerleri başta olmak üzere yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması için artırdı.
İran'ın, Bağdat'taki müttefiklerini merkezi hükümete yabancı güçleri ülkeden çıkarması için baskı yapmaya zorladığı uluslararası basında sıkça yer alan konuların başında geldi.
Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in aynı saldırıda öldürülmesinden bu yana Irak'ta ABD karşıtı adımlar da atıldı.
Bu kapsamda Süleymani ve Mühendis'in öldürülmesi Irak parlamentosunu yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması kararı alması için cesaretlendirdi ancak hükümet bugüne kadar kararla ilgili hiçbir icraatta bulunmadı.
Süleymani'nin öldürülmesi ABD'nin beklentilerinin aksine, İran destekli güçleri, Amerikan güçlerine ve çıkarlarına yönelik saldırılarını artırma arayışını sürdürmekten de alıkoymadı.
- DEAŞ karşıtı koalisyonun geleceği
ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyon, kurulduğu 2014'ten bu yana Irak güvenlik güçlerine çok yönlü destek sunuyor.
Bağdat yönetimi her ne kadar silah tedarik kaynaklarını çeşitlendirme ve Rus hava savunma sistemi almak için çalışsa da Irak'ın askeri yöneticileri, güvenlik güçlerinin lojistik, mühimmat, eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra ABD yapımı araç ve F-16 savaş uçaklarının yedek parçalarını temin etmesi konusunda ABD'nin desteğine ihtiyaç duyduğunun farkında.
Koalisyon güçleri haftalardır Irak'taki bazı üslerini tahliye ediyor ve ABD'li yetkililer bu tahliyenin; Irak'ta ve dünyada yayılan yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) ve İran yanlısı güçlerin "muhtemel" saldırılarından korunmak için güçlerin asker sayısını azaltarak Irak'taki bazı merkezi üslere yeniden konuşlandırılması kapsamında gerçekleştiğini söylüyor.
Koalisyon güçleri 19 Mart 2020'de, Suriye sınırındaki El-Kaim bölgesinde 2018'de kurduğu üssün yönetimini Irak güvenlik güçlerine devretti.
ABD'nin, Irak'ın farklı bölgelerinde 14 hava üssü bulunuyor. Bağdat'ın kuzeyindeki Taci ve Beled, Bağdat Havalimanı yakınlarındaki En-Nasr, Enbar'daki Et-Tekaddum ve Ayn el-Esed, Musul'daki Kayyara, yine Musul'un doğu yakasındaki Başkanlık Sarayları Kompleksi ve Erbil'deki Harir Hava Üssü en önemli üsler arasında yer alıyor.
Resmi açıklamalara göre Irak'ta 5 bin 200'ü ABD'li olmak üzere yaklaşık 8 bin yabancı asker bulunuyor, resmi olmayan kaynaklar ise gerçek sayının 16 binin üzerinde olduğunu savunuyor.
Iraklı yetkililer, bu güçlerin Musul'un doğu yakasındaki Başkanlık Sarayları Kompleksi'ndeki yerlerini 4 Nisan 2020'de Irak güvenlik güçlerine teslim edeceğini belirtiyor.
ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon sözcüsü Albay Miles Carens'in açıklamalarına göre, Irak güvenlik güçlerini eğiten yüzlerce koalisyon askeri koronavirüsten korunmak için geçici olarak Irak'tan ayrılacak.
- Koalisyon askerleri daha güvenli üslere taşınacak
Boşaltılan üslerden tahliye edilen koalisyon ve ABD güçlerinin Salahaddin ve Enbar'daki daha güvenli merkezi üslere taşınması bekleniyor.
İngiltere koronavirüsten korumak için koalisyon güçleri çatısı altında görev yapan ve sayıları 400'ü bulan askerlerinin yarısını geri çekeceğini açıklarken, Danimarka da Irak'taki güçlerinin tamamını çekeceğini duyurdu.
- Yeniden konuşlanma saldırıları da beraberinde getirebilir
ABD ve koalisyon güçlerinin bir kısmının yeniden konuşlandırılması, geçen yıl ekim ayında saldırılarını artıran ve son zamanlarda daha da hızlandıran İran yanlısı güçlerin oluşturduğu tehditleri önleme amacı da taşıyor.
Gözlemciler ise koalisyon güçlerinin Irak'ta 3 ana üste yeniden konuşlanmasının İran yanlısı güçlerin bu üslere daha şiddetli saldırı düzenlemesine olanak sağlayacağı görüşünü savunuyor.
Buna gerekçe olarak da gözlemciler, İran Devrim Muhafızları üst düzey yetkililerinin "ABD yönetimini güçlerini geri çekmeye zorlamak için daha çok ABD askerini öldürme stratejisini" benimsediğini gösteriyor.
İran, kendi müttefiklerini ABD güçlerinin Irak'tan çekilmesi için kullanmaya çalışırken, ABD de İran'ın Irak'taki ve bölgedeki nüfuzunu azaltmak için Irak'tan çekilmemekte ısrar ediyor.
ABD'nin siyasi ve askeri anlamda Irak'tan çekilmesi, İran'ın ve müttefiklerinin Irak'ta ve bölgedeki nüfuzunu genişleterek müttefikleri aracılığıyla Suudi Arabistan'daki ve diğer ülkelerdeki enerji altyapısına yönelik direkt saldırılarını genişletmesine yol açabilir.
ABD'nin de bölgede gerilimi artıracak ve dünya ekonomisini olumsuz etkileyecek olan bu durumun yaşanmasını engellemeye çalıştığı ifade ediliyor.
ABD'nin Irak'ta Yeniden Konuşlanmasının Muhtemel Yansımaları
Koalisyon güçleri haftalardır Irak'taki bazı üslerini tahliye ediyor ve ABD'li yetkililer bu tahliyenin; Irak'ta ve dünyada yayılan Kovid19 ve İran yanlısı güçlerin 'muhtemel' saldırılarından korunmak için güçlerin asker sayısını azaltarak Irak'taki bazı merkezi üslere yeniden konuşlandırılması kapsamında gerçekleştiğini söylüyor ABD'nin ülkeden tamamen çekilmeme gerekçesinin, İran'ın bölgede nüfuzunun artması ve kendisine bağlı paramiliter yapılar aracılığıyla Suudi Arabistan gibi komşu ülkelerdeki enerji altyapısını doğrudan hedef alması endişesi olduğu belirtiliyor.