Arınç: Biz hiçbir yeri çiftlik olarak kullanmıyoruz

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Biz hiçbir yeri çiftlik olarak kullanmıyoruz. Birilerinin çiftlik haline getirdiği şişmiş, irileşmiş, hantallaşmış kurumları Türkiye'nin yayıncılığında yüz akı olarak milletimizin huzurlarına getiriyoruz'' dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda, MHP'nin kendisi hakkında verdiği gensoru önergesi üzerinde konuşan Arınç, gensoruda yanlışlık olduğunu, TRT ve AA'yı hukuken yan yana getirmenin mümkün olmadığını belirterek, iki kurum hakkında da bühtanda bulunduklarını söyledi.

TRT'nin KİT olduğunu ve her yıl TBMM KİT Komisyonu'nda hesap verdiğini, kendi kanununa göre özerk ve tarafsız, kamu yayıncılığı yaptığını, AA'nın ise 1920 yılında Atatürk tarafından kurulmuş ve hukuki statüsü Anonim Şirket olduğunu anlattı.

Arınç, ''Bir şirket ile bir KİT'i yan yana getirmek yanlış olduğu kadar, aynı zamanda farklı işlevler görüyor. TRT, kamu yayıncılığı yapıyor, AA ise haber üretiyor ve ürettiği haberleri yayıncı kuruluşlara tevzi ediyor'' dedi.

Gensorunun denetim mekanizması olduğuna işaret eden Arınç, bunun sulandırılmaması, ciddiyetini koruması gerektiğini, yerinde ve zamanında verilmesinin faydalı olduğunu kaydetti.

Arınç, her iki kurumu ve ondan sorumlu bakanı suçlamalarını doğal bulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

''TRT yeni kurum değil, 60'lı yıllardan geliyor. Şimdi TRT'nin geldiği farklı noktayı görüyoruz. Tarafsız, kamu tüzel kişiliğine haiz. Doğru, tarafsız, yorumsuz habercilik anlayışıyla, çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı kalarak, kamuoyunu bilgilendiren konularda gerekli, yeterli, doyurucu yayın yapmakla sorumlu. Hükümetin ve TBMM'de grupta bulunan siyasi partilerin açıklama ve faaliyetlerine, haber değeri niteliği taşıması şartıyla TRT'de yer verilmektedir. Şüphesiz bir siyasi parti haberi olarak MHP, CHP, AK Parti ve BDP'ye tanınan sürelerden bahsedebiliriz ancak kanun gereğince Hükümet faaliyetlerine de yer verilmesi gerekir. İkisini birbirinden ayırmakta fayda ve gereklilik var. TRT; kamu yayıncılığının temel ilkeleri olan eğlendirici, bilgilendirici, eğitici fonksiyonunu yerine getirmesi gerekiyor. TRT'nin 15 kanalı var, dünyanın üçte ikisi yayın alanını oluşturuyor.

TRT haber ve canlı yayında niye adaletli, eşitlikçi olmadığı ifade edildi. Bunun tek sebebi var; haber ve canlı yayınlarda ölçümüz eşitlik değil, adalettir. Eşitlik olsaydı CHP ile MHP, BDP ile AK Parti'yi haber alma sürelerini eşitlemek gerekirdi. Biz adaleti esas alıyor, yayınlarımızdaki ölçüyü bunun üzerine kuruyoruz. Çünkü eşitlik hiçbir zaman adalet değil. Ölçütümüz, faaliyetlerin haber değeri taşımasıdır. TV'de haber yaparken, bu faaliyetler haber değeri taşıyor mu, ne kadar taşıyor, buna bakıyoruz. TBMM'de temsil edilen partilere ve aldıkları oy oranını dikkate alıyoruz. MHP'nin 4 Kasım'daki genel kurulu, 5 saat canlı yayınla değerlendirilmiştir. Geçmiş dönemde, Tunca Toskay döneminde 7 dakikalık bir haber öngörülürken, biz bugün 5 saatlik haberi güncel ve haber değeri taşıyan faaliyet olarak görüyoruz.''

-''TRT'nin kaderi bu...''-

TRT'nin her zaman eleştirildiğine işaret eden Arınç, ''TRT'nin kaderidir bu. Muhalefettekiler onu iktidarın borazanı olarak suçlar, kendileri iktidara gelir, iktidardakiler muhalefete düşer, onlar da TRT'yi yanlı yayın yapmakla suçlar. Bu ikili, tahterevalli, her dönemde olmuştur. Gün gelir siz de başka yerde olursunuz, biz de bu sefer 'TRT taraflı yayın yapıyor' deriz. Böyle gelmiş böyle gidecekse bunu sadece bizim üzerimize yıkmanın adalet ve insafla ölçüsü yok. Çünkü tarttığınız zaman, bunu eşit ve dengeye getirmek mümkün değil. Başka konularda elbette mümkün olabilir ama iktidarda olan bir parti, parlamentonun üçte ikisine sahip, genel başkanı, bakanları, grup başkanvekilleri var, her yaptıkları haber değeri taşıyor ve haber olarak giriyorsa, 'niye onları veriyorsunuz' denmez'' diye konuştu.

TRT ve AA konusunda kendisine sorulan sorular ile cevapları içeren dosyaları milletvekillerine gösteren Arınç, her soruya yanıt verildiğini söyledi.

''Benim adetim böyledir'' diyen Arınç, soruyu önemsediğini ve cevabını da verdiğini kaydetti.

Kendisine sorulan bazı önergelere verdiği yanıtlardan örnekler veren Arınç, ''Esad mı, Esed mi-'' sorusuna AA tarafından TDK'ya başvurulduğunu, TDK kaynak gösterilerek yanıt verdiklerini belirtti ve ''Bu hassasiyet niçin bu kadar büyütülüyor, onu da anlamış değilim'' dedi.

TRT'deki bazı yayınlarla ilgili olarak yargıya intikal eden bazı iddialara da değinen Arınç, kurum çalışanları hakkında beraat ya da kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini söyledi.

-''Bana bühtanda bulunmayın''-

Kurum içerisinde yakınları işe alma veya kendi yandaşları kayırma iddiasının da bulunduğuna dikkati çeken Arınç, şöyle konuştu:

''Bunu kesinlikle reddediyorum. Sayın Mehmet Günal, Özel Kalem'den alınıp da filan yerlerde çalıştıranlarla ilgili liste vereceğini söyledi.

Ama herhalde bu benim konum değil. Benim yanımda basın müşaviri olarak çalışmış, iletişim mezunu, gazetelerde çalışmış, en son SPK'da basın müşaviri olan bir arkadaşı yanıma aldım, sonra TRT ile ilişkilerimizi devam ettirmek üzere Genel Müdür Müşavirliği'ne ataması yapıldı. Bu da Stratejik Planlama Daire Başkanlığı değil. Daha sonra da kurumdan ayrıldı. Basın danışmanımın TRT ile ilişkiler konusunda Genel Müdür danışmanlığına atanması, suç kabul ediliyorsa ben bunu kabul etmiyorum ve çok doğal buluyorum.

Eğer şunu söylüyorlarsa, 'siz yakınlarınızdan TRT'ye aldırdığınız kızınız, oğlunuz, damadınız, baldızınız...' Yedi sülalemi arasanız bulamazsınız. Olabilirdi de ama yok. Dolayısıyla bana bühtanda bulunmayın. Ben bu konuda hassas bir insanım. Birinci, ikinci, üçüncü, yedinci göbek ötesine kadar TRT'de çalışan bir kişi bile yok. Ama ben farklı bir şey yaptım. Merakınızı gidermek için şöyle bir liste çıkardım: Madem MHP Grubu bana gensoru vermiş ve beni kadrolaşmakla suçluyor. Acaba MHP Grubu'ndan bazı arkadaşların eşleri, baldızları, çocukları bu kurumda var mıdır- İlk elemede 10 tane çıktı.''

-İnce'ye, ''Kendinize gelin siz Azrail misiniz-'-

MHP'lilerin kendisine laf atması üzerine Arınç, ''Heyecanlanmayın, sordunuz cevap veriyorum. Daha neler konuşuruz, siz yeter ki rahat olun. Bu isimleri vermek edebe aykırı. Çünkü bu insanlar masum, onları bu işe aldıran sizsiniz. Ben 4 grup başkanvekiline bu isimleri vereceğim. Siz de bana 10 tane özel kalemden bilmem nereye geçenleri verirsiniz. Burada önerge sahiplerinin ciğerpareleri ya da sevgili eşleri olduğu için bunları veriyorum'' dedi.

Arınç, konuşmasının sonunda, ''ciddi olalım, cesur olalım ve namuslu olalım'' diyerek, eskiden ''çiftlik'' olarak bilinen kurumu bugün 15 kanalla dünyaya hitap eder hale getirdiklerini, ayrıca 12 radyosu, internet üzerinden 32 dilde yayın yapan radyoları, dergileri ve dış satımları olduğunu anlattı. Arınç, ''2008'den beri muhteşem kurum haline geldi. Dış yapım, iç yapım ölçülerine dikkat ediyoruz'' dedi.

AA ile ilgili olarak Plan ve Bütçe Komisyonu'nda tablo verdiğini, onun da örneklerini çıkardığını ve grup başkanvekillerine vereceğini ifade eden Arınç, ''Biz hiçbir yeri çiftlik olarak kullanmıyoruz. Birilerinin çiftlik haline getirdiği şişmiş, irileşmiş, hantallaşmış kurumları çok şükür Türkiye'nin yayıncılığında yüz akı olarak milletimizin huzurlarına getiriyoruz. Gensoru önergesinde bahse konu edilen hiçbir şey doğru değil'' dedi.

Arınç, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'ye, '' diyorsunuz. Bir gün sizden biri 'senin de canın cehenneme' diyebilir. Kaldı ki Çorum'da birisi söyledi bunu. Siz sadece Obama, Esed için değil, 'Erdoğan'ın da canı cehenneme' diyorsunuz. Yarın sizden birileri de diyebilir. Kendinize gelin, siz Azrail misiniz herkesi cehenneme gönderiyorsunuz-'' diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile