Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Eskişehir’de bir otelde Bilecikliler Derneği tarafından düzenlenen kahvaltı programına katıldı.
Burada konuşan Bakan Avcı, özellikle dershaneleri dönüştürme sürecini başlattıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’yla ve eğitim sistemiyle ilgili çok sistemli bir karalama kampanyası yürütüldüğünü öne sürdü. İsmini telaffuz etmediği medya kuruluşunu eleştiren Avcı, “Her gün belli bir medya grubunda, onların kim olduğunu da siz biliyorsunuz, mutlaka Milli Eğitim’le ilgili olumsuz haber, eğer bulamazlarsa da uyduruyorlar. Milli Eğitim camiası, 1 milyon çalışanı, 31 milyon öğrencisiyle çok büyük bir camia. Bu kadar büyük camiada arasanız her gün mutlaka bir olumsuzluk olur. Ama sanki bunlar özellikle bir beceriksizliğin bir sonucuymuş gibi takdim edilmeye çalışılıyor. Milli Eğitim’de ne kadar olumlu şey varsa görmezlikten geliniyor. Ağrı’da bir okulun penceresi kırık, onun fotoğrafı çekiliyor, servis yapılıyor ve ’Efendim Milli Eğitim çöktü’ deniliyor. Bir muhtarın çözebileceği sorunlar bile sanki Milli Eğitim’in bütün. Böyle olumsuz bir şey bulamadıkları zaman da oturup kendileri senaryo yazıyorlar. Ağrı lafını boşuna söylemedim. Ağrı’da bu senaryoyu yaşadık. Bir okulda, bu grupla bağlantılı bir öğretmen çocukları topluyor, ’yarın okula gelirken evden tezek getireceksiniz’ diyor. Sonra kendilerine bağlı haber ajansının muhabirini de çağırıyor, çocukların ellerinde tezeklerle fotoğrafları çekiliyor ve ’Milli Eğitim çöktü, tezekli eğitim başladı’ deniliyor. Olabilir, hakikaten bir yerde sorun olabilir. Geçici süreyle böyle bir şey yapılmış da olabilir. Hemen araştırdık, soruşturma yaptık. Okulun deposunda 15 ton kömür, 2 ton da odun var. Ama sırf ülkede eğitimin ne kadar geri gittiğini kendilerine göre kanıtlamak için böyle bir senaryo tezgahlamışlar” diye konuştu.
“EĞİTİMDE FEVKALADE İYİ BİR DURUMDAYIZ”
Bakan Avcı, eğitimde çok iyi bir noktada olunduğunu aktararak, “Bugün gazetelerde var. Avrupa Birliği’nin ve OECD’nin eğitim ölçümleri yapan bir kuruluşu var. Son açıkladığı raporlarda Türkiye’nin, bunların bizimle ilgisi yok, Avrupa Birliği’nin bağımsız kuruluşu OECD’nin bağımsız kuruluşları. Türkiye’nin eğitim alanında son 12 yılda çok büyük hamle yaptığını, eğitimde erişimin yüzde 100’e ulaştırılmak üzere olduğunu, hatta OECD ulaştığını belirtiyor. Müfredatımızın yani ders programlarımızın Avrupa Birliği beklentileriyle ve kriterleriyle tam uyumlu olduğu, dolayısıyla Türkiye’nin özellikle son 2 yılda bu alanda çok başarılı bir performans sergilediği açıkça ifade ediliyor. Bugün gazetelere bakın, bunların küçük küçük 14’üncü, 15’inci sayfalarda kıyıda köşede haberler olduğunu görürsünüz. Ama olumsuz bir haber olduğunda bunlar manşetlere çıkıyor. Bunu şunun için söylüyorum. İnsanlık hali, bunları seyrettiğiniz zaman, gördüğünüz zaman ’Acaba hakikaten mi’ gibi bir soru akıllara düşebilir. Böyle değil. Eğitimde fevkalade iyi bir durumdayız. Çok iyi bir rota tutturmuş vaziyetteyiz. Yaptığımız düzenlemelerin olumlu sonuçlarını alıyoruz” ifadelerini kullandı.
“KASITLI YAYINLAR YAPMAK VATANSEVERLİKLE BAĞDAŞMAZ”
“Eğitim Bakanını, hükümetini kötüleyeceğiz diye, Türk çocuklarında, öğretmenlerimizde demoralizasyona yol açacak kasıtlı yayınlar yapmak vatanseverlikle bağdaşmaz” diyen Avcı, şöyle devam etti:
“Şimdi Halk Eğitim Merkezlerinde, Hayat Boyu Öğrenim Genel Müdürlüğü’müzün düzenlediği yaklaşık 2 bine yakın ayrı branşlarda kurslar var. Kadınlara, çocuklara, işsizlere yönelik kurslar var. 3 milyonla devraldığımızı ikiye katlamışız. Bütün göstergeler, derslik sayısında da, öğretmen sayısında da, öğretmen başına düşen öğrenci sayısında da böyle. Bu Türkiye’nin başarısı. Türkiye’nin doğalgazı yok, petrolü yok. Türkiye bunları kendi alın teriyle yapıyor. Bunları küçümsemek, yok saymak, böyle günübirlik hesaplarla Milli Eğitim Bakanını, hükümetini kötüleyeceğiz diye, Türk çocuklarında, öğretmenlerimizde demoralizasyona yol açacak kasıtlı yayınlar yapmak, insafla da, adaletle de, vatanseverlikle de bağdaşmaz. Onun için bu karalama kampanyasının sistematik bir kampanya olduğunu ve dolayısıyla da bunlara itibar edilmemesi gerektiğini bir kez daha hemşehrilerimle de paylaşmak için söylüyorum.”
KOALİSYON DEĞERLENDİRMESİ
Bakan Avcı, son günlerde sıkça konuşulan ’seçimlerden sonra koalisyon’ konusuna da değinerek, “Bugünlerde, sadece konuşulduğu için atıfta bulunuyorum. Yoksa öyle bir ihtimal gördüğüm için söylemiyorum. Ama gençlerin bunu bilmesinde fayda var. Birtakım koalisyon lafları falan, olacak şey değil ama farzımuhal böyle bir ihtimalin ne anlama geldiğini biz daha önce yaşadıklarımızdan biliyoruz. Ben böyle dönemlerde bürokrasideydim. Devlet memuru olarak Kopenhag Büyükelçiliği’nde görev yapıyordum. Döviz yokluğunda aylarca maaş alamadık. Devlet, Kopenhag’daki kendi memurunu beş parasız bırakacak hale gelmişti. Rahmetli Özal bunu sık sık hatırlatırdı, çünkü bunu yaşayan oydu. Ankara’da Başbakanlık binasını ısıtacak yakıt yoktu. Onun için Türkiye’nin tekrar böyle maceralara tahammülü yok. Çok şükür, millet neyin ne olduğunu gördü” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekonomiyle ilgili vaatlerine de atıfta bulunan Bakan Avcı, şöyle konuştu:
“Asgari ücreti bin 500 lira yapacağım, iki ikramiye vereceğim diyor. Siirt’teydik, Siirt’teki vatandaş, ’Mazotu 1 buçuk lira yapacağını söylüyor, şayet bunlar iktidara gelirse ben o 1 buçuk lira yapacağını söylediği mazotu bulursam 5 liraya da almaya razıyım’ diyor.”
Bakanın Hedefinde De O Medya Grubu Vardı
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bir medya grubunun Milli Eğitim’le ilgili sürekli olumsuz haberler yaptığına dikkat çekerek, “Bu medya grubunda her gün mutlaka Milli Eğitim’le ilgili olumsuz haber oluyor, eğer bulamazlarsa da uyduruyorlar” dedi.