Başbakan Erdoğan'dan Açıklama

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'na indirilen Suriye uçağının kargo bölümünde bulunan malzemelere ilişkin, ''Elimizde olan bu malzemeler kesinlikle harp malzemesidir. Bunu, 'radar malzemesidir', 'şu malzemesidir' diye saptırmanın anlamı yok. Bu radar malzemeleri de zaten harp malzemesi işlevini görmektedir'' dedi.

Erdoğan, Uluslararası Ekonomi Zirvesi'ne katılmak üzere Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı yaptı.

Erdoğan, yarın başlayacak 12. Uluslararası Ekonomi Zirvesi'nde ulaşımdan ticarete, karşılıklı ekonomik ilişkilerin artırılması, turizm, sanayi, müteahhitlik hizmetleri gibi birçok alanda neler yapılabileceğinin ele alınacağını belirterek, ''Özellikle bölgemizin en önemli güç kaynağı olan enerji alanında yapacağımız çalışmalarla geleceği planlayacağız'' diye konuştu.

Bundan önceki zirvenin Türkiye'de yapıldığını hatırlatan Erdoğan, Bakü'deki zirvenin ardından bir sonuç bildirgesinin açıklanacağını söyledi.

Erdoğan, ''Sonuç bildirgesini hep birlikte oluşturacağız. Ondan sonra da onun takip süreci başlayacaktır'' diye konuştu.

Başta Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev olmak üzere zirveye katılan liderlerle de gün boyunca görüşmeler yapacağını ifade eden Erdoğan, ''Bu liderlerle de ülkelerimiz arasındaki ilişkileri değerlendirme fırsatımız olacak. Bölgedeki malum hassasiyetler sebebiyle bunlar üzerinde de ayrıca duracağız'' ifadesini kullandı.

-Soruları yanıtladı-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin ''Geçtiğimiz hafta zorunlu inişe zorlanan Suriye uçağına ilişkin incelemeler sürüyor mu- Neler bulundu-'' sorusu üzerine, ele geçirilen konteynerdeki paketlerde gönderen firma olarak ''KBP Instrument Dizayn Bürosu'' diye bir ifade bulunduğunu söyledi.

''Bu, bizim Makine Kimya Endüstrisi'nin Rusya'daki karşılığıdır'' diyen Erdoğan, paketlerin alıcısının ise Suriye Milli Savunma Bakanlığı olduğuna işaret etti. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu iki kurum arasında, elimizde olan bu malzemeler kesinlikle harp malzemesidir. Bunu 'radar malzemesidir, şu malzemesidir' diye saptırmanın anlamı yok. Bu radar malzemeleri de zaten harp malzemesi işlevini görmektedir. Fakat bütün bunlara rağmen, şu anda bizim ilgili birimlerimiz, bunlar üzerindeki incelemelerini, çalışmalarını hala devam ettirmekte. Biz, buna rağmen 'çok daha detay açıklamaları yapmayalım' dedik. İyice netleştikten sonra, zaten fotoğrafları elimizde mevcut. Çalışmalar devam ediyor ama harp malzemesi olduğu konusu kesindir, gönderen belli, alan belli. Gönderen yer, açık söylüyorum, bizdeki Makine Kimya ne üretir, belli. Alan Suriye Milli Savunma Bakanlığı. Milli Savunma Bakanlığı'nın ne aldığı, o da elimizde, resimleriyle hepsi belli. Aksini de zaten Rusya'daki bu firma açıklamış değil. Rusya, bizden bilgi istiyor. Bizden bilgi istemene gerek yok, o bilgiyi bu ilgili büroya sor, o sana versin. Ne gönderdiğin bütün konşimentolarda belli. Bizde de bunlar mevcut. Gönderilen yer, o da belli. Dolayısıyla burada hiç sağa sola bu işi saptırmanın alemi yok. Resimlerle tüm malzemeler elimizde. Zaten üzerindeki yazılarıyla markalarıyla nereden çıktığı, nereye gitti o da belli.''

-''Hava sahamızı da Suriye uçaklarına kapatacağız''-

Başbakan Erdoğan, ''Suriye, hava sahasını Türk uçaklarına kapattı'' denildiğini hatırlatarak, olay olduğu andan itibaren THY'ye Suriye hava sahasını Türk uçakları olarak sivil havacılıkta kullanılmayacağı yönünde talimat verdiğini söyledi.

Konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı'na da talimat verdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz, o adamı attıktan birkaç gün sonra Suriye böyle bir açıklamayı yaptı. Biz, Suriye'nin kararı üzerine karar almış değiliz. Biz, bu kararı aldık zaten. Ayrıca da kendi hava sahamızı Suriye'nin sivil havacılık sistemine kapatılmasıyla ilgili talimatı da yine Dışişleri Bakanlığı'na bu olaylardan hemen sonra verdik. Dedik, 'Bunun uluslararası sivil havacılık hukukunda durumu neyse bunun da incelemesini yapın.' Artık biz, kendi hava sahamızı da Suriye uçaklarına, savaş uçaklarından sonra, onu da kapatacağız. Bunların adımı, bu şekilde atıldı.''

-Erzurum'a teknik iniş yapan Ermenistan uçağı-

Erzurum'a teknik iniş yapan Ermenistan'a ait uçağa ilişkin soru üzerine ise Erdoğan, bazı teknik sorunlardan dolayı uçağın iniş yaptığını belirterek, ''Fakat yapılan aramalar neticesinde herhangi bir sıkıntı doğuran netice olmadığı için tekrar uçağa yol verildi ve kendisi belirlediği istikametinde yola çıkmış oldu'' karşılığını verdi.

Bir gazetecinin uçağın inişinin anlaşmalı bir iniş olduğu yönünde açıklamalar olduğunu belirtilerek, iniş sebebini sorması üzerine Erdoğan, ''Bunlar, süreçlerle ilgili. Belli süreç içerisinde, belli haberlerin verilmesi, neler var, neler yok, bu konu sorulduğunda, bunların cevabının sağlıklı bir şekilde verilmesi... Bu tür tespitlerdir'' yanıtını verdi.

-Yerel seçimlerin öne alınmasını öngören anayasa değişikliği-

Başbakan Erdoğan, yerel seçimlerin öne alınmasını öngören anayasa değişikliği teklifinin referandum eşiğinde kabul edildiğini hatırlatarak, ''Cumhurbaşkanı'ndan bu noktada nasıl bir tavır bekliyorsunuz-'' sorusu üzerine, şunları söyledi:

''AK Parti'li veya MHP'li milletvekili arkadaşlarımın 'MHP'liler böyle yaptı, AK Parti'liler böyle yaptı' böyle bir kesin tespitin içerisine girmek. Ama bilinen bir gerçek var ki maalesef genel başkanlar olarak bizler, tavrımızı açıkladık, gruplarımıza gereken bu noktadaki telkinlerimizi, uyarılarımızı yaptık fakat bu uyarılara rağmen beklenen sayı elde edilemediği için Meclis'ten anayasa değişikliğini sağlayacak neticeyi çıkaramadık. Ondan sonraki sürece yönelik Cumhurbaşkanımızın tavrı ne olur, bunu tabii belirlemek bana ait olan bir şey değil. Cumhurbaşkanımızın iradesine saygısızlık yapma hakkına sahip değilim. Cumhurbaşkanımız nasıl bir irade ortaya koyarlarsa bu iradeyi ortaya koyduktan sonra biz de onun üzerinde çalışmamızı yapacağız ve ona göre adımlarımızı atacağız.''

Erdoğan, bir gazetecinin yerel seçimlerin öne alınmasını öngören anayasa değişikliğine ilişkin CHP'nin 3 Kasım önerisi olduğunun hatırlatarak ''Alternatifler arasında 3 Kasım da olabilir mi-'' sorusunu yanıtlarken, ''Cumhurbaşkanımızın, bizim bununla ilgili iradesini görmeden böyle bir açıklama yapmamız, o iradeye saygısızlık olur. O bakımdan, böyle bir şey söylememiz yanlıştır. Cumhurbaşkanımız kararını açıklasın, bunu görelim. Ondan sonra da yapılması gerekeni yaparız. Hiç endişe etmeyin'' diye konuştu.

Başka bir gazetecinin BDP'nin 2. Olağanüstü Kongresi'nde terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan posterlerinin asılması ve Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarına ilişkin değerlendirmesinin olup olmayacağını sorması üzerine Başbakan Erdoğan, ''Yargı zaten konuyla ilgili adımı attı. Herhangi bir değerlendirme yapmamıza gerek yok'' karşılığını verdi.

-Türkiye'ye sığınan Suriyeliler-

Türkiye'ye sığınan Suriyeliler'in daha önce psikolojik sınır olarak belirtilen 100 bini aştığı belirtilerek Türkiye'nin izleyeceği yolun sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, ''100 bin rakamı bizim için gerçekten bir eşikti. Ama bunu hep telaffuz ettik, 'bu 100 bini aşabilir' dedik. Şu anda konu üzerinde arkadaşlarımız, bizler çalışıyoruz'' yanıtını verdi.

Türkiye'nin, geçmişte Irak'tan kaçan 750 bin peşmergeyi misafir ettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Öyle bir bedeli üstlendik, öyle bir süreçten geliyoruz, Türkiye'nin böyle bir durumu var. Tabii bununla burada da böyle olur, olmaz bunu söylemek istemiyorum ama bizim Suriye'deki bu zulme karşı ne yapacağımız konusunda arkadaşlarımızla değerlendirmesini yapıp, hamdolsun artık bundan işte onlarca yıl önceki Türkiye yok. Bugün çok daha farklı bir Türkiye var. Atılması gereken adımlar neyse bu adımları atacak ve Suriye'deki mazlum, mağdur kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.''

Muhabir: Hasan Öymez - Sarp Özer - Fatma Can

Yayıncı: İbrahim Uyar
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile