Sivil bir anayasa için 12 Eylül'de BBP olarak evet diyeceklerini belirten Ali İhsan Kılınç, anayasa değişikliği paketine evet demenin tarihi bir sorumluluk olduğunu söyledi.
Türkiye'de, demokratikleşme adına her 10 yılda yapılan askeri darbelerle siyasilerin ayağına prangalar bağlandığını belirten Kılınç, bu prangalar çözülmezse hangi siyasi parti iktidara gelirse gelsin, halk adına aldığı yetkiyi halk namına kullanmada muktedir olamayacağını kaydetti. Kılıç, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan askeri darbe ve muhtıralarının halkın yönetime katılmasını büyük oranda etkilediğini ifade etti.
Bir ülkede halk yönetime katılmadan gerçek anlamda demokrasinin olmayacağını belirten Kılınç, 12 Eylül'de anayasa değişikliğine evet denerek, atanmışların seçilmişler üzerindeki tahakkümün kısmenç de olsa sona ereceğini kaydetti. Kılınç, "12 Eylül tarihi bir gün ve tarihi bir fırsat. 30 yıl önce askeri darbenin yapıldığı günde halkımız sandıkta evet diyerek, demokrasiyi zorla rafa kaldıranlara geç de olsa ders verecek. Aynı zamanda bürokratik devletten demokratik devlete geçtiğimiz günün adı olacak. Referandumu demokratikleşme adına AK Parti'nin inisiyatifine bırakılmayacak kadar önemli buluyoruz." diye konuştu.
Askeri darbelerin, bu millete hiç bir fayda getirmediğini belirten Kılınç, aksine ülkeyi 50 yıl geriye götürdüğünü ifade etti. 27 Mayıs Yassıada duruşmalarına bakıldığında cuntanın, zorbaca astığı merhum Başvekil Adnan Menderes'in kendisini sorgulayan hakime Sayın Reis, muhterem mahkeme başkanı diyerek hitap etmesine dikkat çeken Kılınç, Menderes'in bu tavrıyla kendini yargılayanlara karşı en zor durumda bile beyefendiliğinden taviz vermeyerek tarihi bir ders verdiğini kaydetti. Kılınç, aynı dersi 12 Eylül'de demokrasiyi zorla refa kaldıranlara karşı merhum genel başkanları Muhsin Yazıcıoğlu'nun Mamak'ta verdiğini kaydetti.
