Çankırı Belediye Başkanı Makam Aracını Vatandaşın Hizmetine Sundu

Belediye Başkanı Özcan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, makam aracını ilçe sakinlerinin şehir içi ve dışındaki işleri için şoförüyle birlikte hizmete sunduklarını açıkladı.

Özcan, paylaşımında, "Bu makamlar emanettir, beytülmaldir. Kıymetli hemşehrilerim, bugünden sonra makam aracımızı sizlerin hizmetine sunuyoruz. Şabanözü'müzde aracı olmayan, imkanı olmayan vatandaşlarımızın şehir dışında acil işlerinde, hastane ve benzeri yerler için makam aracımız sizlere tahsis edilmiştir. Sizlerin teveccühü, desteği ve gayreti ile gönül diliyle konuşup gönülden işler yapmaya devam edeceğiz." ifadelerine yer verdi.

Belediye Başkanı Özcan, gazetecilere yaptığı açıklamada, projeyi daha önce hayata geçirdiklerini ancak sosyal medyadan duyurmadıklarını söyledi.

Bugüne kadar birçok vatandaşın araç hizmetinden yararlandığını belirten Özcan, "Genelde hastane işi, acil işler ve cenaze işleri için talep oluyor. Vatandaşlarımız da bunu suiistimal etmiyor. Allah razı olsun hepsinden. Ağırlık olarak şehir dışı için kullanılıyor." dedi.

Vatandaşların da yapılan hizmetten memnun kaldığını dile getiren Özcan, şöyle konuştu:

"Çünkü bu makamlar geçici. Bu belediye imkanlarının hepsini vatandaşlarımız için kullanıyoruz. Araçlarımız, imkanlarımız tüm olanaklarımız vatandaşlarımızın emrinde. Vatandaşlarımız da bunun bilincinde. İmkanı olmayan, aracı olmayan vatandaşlarımız bu konuda bize talepte bulunuyor. Biz de bu talepleri yerine getiriyoruz. Herhangi bir ücret talep etmiyoruz. Şoförümüzle birlikte istedikleri yere Türkiye'nin her yerine biz onları ulaştırıyoruz."

- "Bu hizmete en çok ben sevindim"

İlçe sakinlerinden iki çocuk annesi Nihal Barun da 12 yaşındaki kızının hastalığı yüzünden sık sık Ankara'ya gitmek zorunda kaldığını söyledi.

Araçları olmadığı için büyük zorluklar yaşadıklarını ve bu hizmetten yararlandıklarını anlatan Barun, şunları kaydetti:

"En çok ben sevindim böyle bir hizmet olduğuna. Allah razı olsun çok güzel bir şey düşünmüşler. Yani bundan iyisi de olamazdı. Ankara'ya gidip gelmemiz üç dört günümüzü alıyordu. Çocukların okulları kalıyordu. Kızım onkoloji hastası, kontrolleri oluyor. Sabah saat 8.00'de Ankara'da olmamız gerekiyor. Birgün önce gitmemiz gerektiği durumlar oluyordu. Ertesi gün sabah erkenden yollara düşüyorduk. O gün hastanede akşama kadar işimiz bitmiyordu, arabayı kaçırıyorduk. Yani bir Ankara'ya gidip gelmek 3 günümü alıyordu benim. Allah razı olsun. Çok sevindim."