Dünyanın Geleceği Alglere Bağlı

Dünyanın Geleceği Alglere Bağlı

Dünya, biyodizel üretiminde umutlarını tek hücreli canlılar olan alglere (yosun) bağlarken, Türkiye'de TÜBİTAK MAM, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Ege Üniversitesi ve KTAE Enerji Tarımı Araştırma Merkezi'nin ortaklaşa hazırladığı proje ile Türkiye'deki alg türlerinin belirlenmesi için yapılacak araştırma çalışması yapılacak.

Enerji Piyasası Denetleme Kurumu'nun (EPDK) 2011 yılında aldığı ve akaryakıt sektörünü baştan aşağıya etkileyecek karar gereği 2016 yılında mazotta yüzde 3 oranında biyodizel kullanma zorunluluğu getirildi. Türkiye'de kullanılan yağın 1 milyon tonu yağlı tohum veya ham yağ olarak ithal edilirken, bu kararla birlikte bu oran 1 milyon 480 bin tona çıkacak. Mazotta biyodizel kullanılması kararı ile ortaya çıkacak 480 bin ton ek yağ ihtiyacının ülkeye ek yük olmaması için bu ihtiyacın yerli kaynaklardankarşılanması kararı alınırken, yağlı tohumların üretim alanlarının artırılması, alternatif yağlı tohum bitkilerinin bulunması veya hayvansal ya da atık yağların değerlendirilmesi gibi alternatiflerin değerlendirilmesi için kollar sıvandı

TÜRKİYE, PETROLDEN SONRA EN FAZLA DÖVİZİ YAĞLI TOHUMLARA ÖDÜYOR

Biyodizelin mazot yerine kullanılabilen ya da mazot ile birlikte kullanılabilin bir yakıt olduğunu, ham maddesinin ise yağ olduğunu belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Enerji Tarımı Araştırma Merkezi Bölüm Başkanı Mustafa Acar, 'EPDK'nın 2011 yılında aldığı çok önemli bir karar var. Türkiye'deki akaryakıt sektörünü baştan aşağıya etkileyecek bir karar. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle benzinde yüzde 2 oranında biyoetanol, 2014 yılında da yüzde 3 oranındabiyoetanol kullanma zorunluluğu getirildi. Bu bir geçiş süreci. 2014 yılında mazotta da yüzde 1 oranında biyodizel kullanım zorunluluğu getirildi. 2015 yılında yüzde 2, 2016 yılında ise yüzde 3'e çıkacak. 2016 yılı itibariyle kullanılan mazotun yüzde 3'ü kadar biyodizel harmanlama zorunluluğu getirildi. Ülkemizde yaklaşık 16 milyon ton mazot kullanılıyor. 16 milyon tonun yüzde 3'ü 480 bin ton yapıyor. 480 bin ton ilave ham madde olarak yağa ihtiyacımız var. Ülkemizde 1.5 milyon ton ile 1 milyon 600 bin toncivarında tüketimimiz var. Üretimimiz ise 600 bin ton civarında. Kullandığımız yağın 1 milyon tonu yağlı tohum ya da ham yağ şeklinde dışarıdan ithal edilerek ihtiyaç karşılanmaya çalışılıyor. Yağda net ithalatçı durumundayız. Bu karar biyodizel için 2014'te yürürlüğe girecek. 2014'te yüzde 1, 2015'te yüzde 2 ve 2016'da yüzde 3 olacak. Yüzde 3 olduğu zaman 480 bin ton yağa ihtiyacımız olacak ve bunun yerli kaynaklardan elde edilmesi konusunda alınan karar var. Bunun için yağlı tohumların ekim alanlarınınartırılması, alternatif yağlı tohum bitkilerinin bulunması, ya da atık yağların toplanması, hayvansal yağların değerlendirilmesi gibi başka alternatif yönler değerlendirilebilir. Yoksa çok büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Çünkü yaklaşık 1 milyon ton dışarıdan ithal ettiğimiz ürünü ilave 480 bin ton daha ithal etmek durumu ortaya çıkacak. Biz şimdi yaklaşık 3 milyar dolar para ödüyoruz yağ ve yağlı tohumlar için dışarıya. Petrolden sonra en fazla döviz ödediğimiz ikinci kalem yağ ve yağlı tohumlar ' dedi

'YAĞLI TOHUMLARIN ÜRETİMİNİN ARTIRILMASI LAZIM '

KTAE Enerji Tarımı Araştırma Merkezi'nde biyodizelin ham maddesi olan bütün tarım ürünlerinin tarımından başlayıp, yetiştirilmesi ile ilgili her türlü teknoloji çalışmaları yapıldığını söyleyen Enerji Tarımı Araştırma Merkezi Bölüm Başkanı Mustafa Acar, 'Yağlı tohumlar geleceğin parlayan yıldızı olacak. Bir bilim adamı şöyle söylüyor, 'yakın gelecekte paranız olsa bile satın alacak yağ bulamayacaksınız.' Karadeniz'e sınırı olan ülkelerde ayçiçeği tarımı oldukça yaygın yapılıyor. Onların yağ fazlası var,biz de onlardan yağ ithal ederek bu sorunu böylece hallediyoruz. Yarın ihtiyaç artığı zaman, tüketim arttığı zaman, satın alacak yağ bulamadığımız zaman nereden temin edeceğiz? Mutlaka yağlı tohumların üretiminin artırılması lazım ' diye konuştu

'BİYODİZELDE DÜNYANIN GELECEĞİ ALGLERE BAĞLI '

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın her ne kadar EPDK'nın aldığı karar gereği yüzde 3 biyodizel kullanılması zorunluluğu getirilse de bunun insan ya da hayvan gıdası olarak kullanılan yağlardan elde edilmesini onaylamadığını belirten Mustafa Acar, 'Ayçiçeği, soya, aspir, kolza, zeytinyağı gibi yağlar insan gıdası olarak kullanılıyor. Bizim zaten bu yağlarla ilgili açımız var, kendi ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Birde tutup bunları biyodizele yönlendirmek gibi bir politikayı benimsemiyoruz. Önceliklebeslenme için ihtiyacımız olan yağı karşılayalım, ondan sonra biyodizele yönelim, ya da insan ve hayvan gıdası olarak kullanılmayan değişik alternatif yağ kaynakları bulalım. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Şuanda TÜBİTAK MAM, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Ege Üniversitesi ve KTAE Enerji Tarımı Araştırma Merkezi ile ortaklaşa hazırlanan bir proje var. Bu proje kapsamında bildiğimiz su algleri (yosun), tek hücreli canlılarla ilgili bir çalışma yürüteceğiz. Alglerin Türkiye'deki türlerinibelirleyeceğiz. Bence Türkiye'nin biyodizel anlamında geleceği hatta dünyanın biyodizel anlamında geleceği alglerde. Bir kolza yüzde 40 yağ içerir, iyi şartlarda 1 dekardan 500 kilogram verim alırsınız. Dekara 200 kilogram yağ alırsınız. Bu 200 kilogram yağdan 200 litre biyodizel elde edersiniz. Dünyada üretilen biyodizelin yüzde 86'sı direk kolzadan elde edilir. Ancak alglere bakıldığı zaman dekardan alabileceğiniz yağ miktarı 4 ton ile 14 ton arasında değişebiliyor. Bununla ilgili araştırma çalışmalarınıyürüteceğiz. Bu algler tanklarda, havuzlar içinde, torbalar içinde üretilebiliyor. Tatlı su, tuzlu su, kirli suda da yetişebiliyor. Şehrin kanalizasyon suyu denize deşarj ediliyor. Kanalizasyonun döküldüğü noktada alg yetiştirirseniz yetişmesi için gereken azot ve fosforu oradan temin ediyor ve aynı zamanda orayı temizleyerek doğal bir rafinerasyon görevi görüyor. Hem de daha ucuza mal edilmiş oluyor. Dolayısıyla çok yönlü faydaları olan bir ürün, bununla ilgili bir araştırma çalışması için hazırlıklarımızıyapıyoruz. Benim şahsi kanaatim biyodizel ile ilgili olarak geleceğin alglerde olduğunu düşünüyorum ' şeklinde konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile