EBSO'nun şubat ayı olağan meclis toplantısında konuşan Yorgancılar, Türkiye'nin gerek küresel piyasalarda gerekse içeride yapılan uyarıları dikkatle değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
Yorgancılar, "Reel kesim, ekonominin en hassas dengesidir. Bu dengedeki bir bozulma, ekonominin tamamına olumsuz yansıma anlamına gelecektir. O nedenle de olası her türlü riskin bertarafı hususunda gerekli adımlar atılmalıdır" görüşünü dile getirdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın bu anlamda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine (TOBB) bağlı 60 sektör temsilcisi ile 4 Mart'ta beşer dakikalık görüşme yaparak sektörler özelindeki konuları dinlemesinin önemli bir girişim olacağını ifade eden Yorgancılar, iyi niyetle atılan adımları, önemseyerek alkışladıklarını vurguladı.
Babacan'a teşekkür eden Yorgancılar, dışarıda ve içeride kırılganlıkların hakim olduğu ortamda, Türkiye'nin yeni kalkınma modeli ve reformlarla acilen ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekti.
Yeni kalkınma modeli odağında, katma değerli üretimin önemle yer alması gerektiğini vurgulayan Yorgancılar, "Yaratıcılığı ve tasarımı esas alan mühendis toplum gelişmeli, yap-sat yerine, al-sata dönük topluma dönüşmemize müsaade edilmemelidir. Bunun adına 'değişim, dönüşüm, rüya, hayal, yeniden yapılanma', ne derseniz deyin ama mutlaka hayata geçirmek zorundayız" diye konuştu.
Yorgancılar, geçen yıl yabancı doğrudan yatırımların Türkiye'den yaptığı kar transferinin tarihi rekor kırarak 4 milyar doları aştığını kaydederek, şöyle devam etti:
"Kar transferi, portföy (sıcak para) kazancı ve faiz olarak 2013 yılında yurt dışına aktarılan kaynakların toplamı, 13,5 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yıl ülkemize doğrudan yabancı yatırım girişi ise sadece 12,6 milyar dolar gerçekleşmiştir. Bir başka deyişle gelen doğrudan yabancı yatırım tutarı, yurt dışına kazanç transferlerini dahi karşılayamaz durumdadır. Önce 2001 krizinin ardından, sonra küresel kriz sonrası yaşanan benzer durum, şimdi de 2013 yılında tekrarlanmaktadır. Türkiye gibi yatırım, üretim ve istihdam için kaynağa ihtiyacı olan bir ülkeden bu düzeyde kaynak transferi yapılıyor olması, başta ekonomi yönetimi olmak üzere her kesimin üzerinde önemle durması gereken bir konudur. Gelecek yıllarda bu rakam daha da büyüyecektir."
- EBSO Meclis Başkanı Esen
EBSO Meclis Başkanı Salih Esen ise küresel krizin ardından beklentilerin ötesinde uzayan toparlanma süreci yaşandığını söyledi.
"Toparlanıyor" denilen AB ülkelerinin yüzde 1'in altında büyüyebildiğine işaret eden Esen, şunları kaydetti:
"Gelişen ülkelerin ekonomileri yüzde 4'ün üzerinde büyüyor. Ne yazık ki küçülen ekonomilerin en belirgin etkisi, işsizlik oranlarına yansımaktadır. Bozulan mali yapı ve artan işsizlikle gelir adaletsizliği, bugün özellikle gelişmekte olan ülkelerin en öncelikli problemleri arasında yer almaktadır. Ülkemizde açıklanan işsizlik oranı yüzde 9,9 olsa da gerçeği yüzde 17 seviyelerindedir çünkü TÜİK tarafından istatistiklere dahil edilmeyen, iş aramayıp ama aslında işsiz olan, mevsimlik çalışanlar, ev işleriyle meşgul, emekli, yani iş bulma ümidi olmayan 2 milyon kişinin de eklenmesiyle oran yükselmektedir."
Meclisin konuğu İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Kalkınma Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu ise kalkınma ajanslarının kurulması ve çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Kalkınma ajansları kanunu çıktığında "Kervan yolda dizilir" düşüncesiyle hareket edildiğini, istenilen düzeyde yasal düzenlemenin bugüne kadar yapılmadığını savunan Çolakoğlu, kurul üyelerinin karar alma yetkisi olmadığını, herhangi bir projeyi önermekten öteye gidemediklerini öne sürdü.
Kalkınma ajansları bünyesinde geniş katılımla oluşturulan kalkınma kurullarının aynı zamanda meclis gibi çalışması gerektiğine dikkati çeken Çolakoğlu, "Bu meclisin denetleme yetkisinin olması lazım. Paranın nereye harcandığını, hangi projelere destek verildiğini, bu meclisin denetlemesi gerekiyor" dedi.
Meclis toplantısına, Pınar Karşıyaka'nın kazandığı Spor Toto Erkekler Türkiye Kupası da getirildi.
Ebso Meclis Toplantısı
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, reel kesimin ekonominin en hassas dengesi olduğunu belirterek, "Bu dengedeki bozulma, ekonominin tamamına olumsuz yansıma anlamına gelecektir. O nedenle de olası her türlü riskin bertarafı hususunda gerekli adımlar atılmalıdır" dedi.