Ege Bölgesi Su Satıcıları Derneği Başkanı Özkök Açıklama Yaptı

Özkök, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bazı damacana su markalarının sağlığa uygunsuz olduğu yönündeki analiz Sonuçlarının denetimlerin önemini ortaya koyduğunu belirtti.

Damacana suyun su satış merkezinde satışa sunulması gerektiğini kaydeden Özkök, ''Suları kömürcüde, tüpçüde barındırırsanız kirlilik söz konusu olacaktır. Suyun su marketlerinde satışa sunulması gerekiyor. Su satanların yetki belgesi olması şart. Bu yetki belgesi il sağlık müdürlüklerinin kontrolü Sonucunda veriliyor'' dedi.

İzmir'de su satış yetki belgesine sahip 848 işletme bulunduğunu ancak 2 binin üzerinde iş yerinde su satıldığını belirten Özkök, sağlığa uygun su satın almak isteyenlerin öncelikle belgeyi görmesi gerektiğini söyledi.

-''Fiyatı 3,5-6 lira aralığında olmalı''-

Polikarbon suyun damacanasının üzerindeki kapak, emniyet bandı, kabartma ve etiketin aynı markayı taşıması gerektiğine işaret eden Özkök, dikkat edilmesi gereken bir başka kriterin fiyat aralığı olduğunu belirtti.

Damacana suyun fiyatının en az 3,5 lira olduğunu söyleyen Özkök, ''Ulaşım, perSonel ücreti gibi faktörler nedeniyle bir damacana suyun fiyatı en fazla 6 lira olabilir. Bir damacana suyun en düşük 3,5 liraya satışa sunulması gerekiyor. Bunun altında fiyatla satışa sunulan damacanalar kaçak doldurulmuş olabilir'' diye konuştu.

Damacana sularla ilgili iddialar ve tartışmalar üzerine İzmir'de satışların yüzde 40 oranında düştüğünü kaydeden Özkök, ''İstanbul'da da satışların yüzde 60 oranında düştüğünü biliyoruz. Vatandaş musluk suyuna yöneldi ancak Türkiye'nin hiçbir yerinde altyapı sağlıklı su için yeterli değil. Çıkış noktasında şehir suyu temiz olsa da altyapı eksikliği nedeniyle Son noktaya, tüketiciye ulaşana kadar kirleniyor'' dedi.

Özkök, Türkiye'deki bazı belediyelerin su satış istasyonlarında işlenmiş şehir suyu sattığını, ucuz damacana su satan bazı kişilerin söz konusu satış noktalarından kaçak dolum yaparak vatandaşa satış yaptığını ileri sürdü.

Yayıncı: Hande Cankar