Kemal Uçar: Yazılarım oyunculuğun önüne geçecek

'Ezel' adlı dizide Kenan İmirzalıoğlu'nun kardeşini oynayan Kemal Uçar; kariyerine hem oyuncu, hem de senarist olarak devam ediyor. TRT'de yayınlanan 'Sen de Gitme' adlı dizide oynayan Uçar, aynı zamanda internet dizisi 'Gol Olur'un da senaryosunu kaleme alıyor. Uçar aynı zamanda şu sıralar yakında yayınlanacak olan bir sit com yazıyor. Oyuncu-senaristle kariyerini ve projelerini konuştuk.

'Ezel' gibi fenomen olan bir dizide rol aldıktan sonra kariyeriniz istediğiniz gibi ilerliyor mu?
Kesinlikle! Ben çok şanslı biriyim. 'Ezel'den sonra 'Sen de Gitme' diye bir diziye başladım, arada bir film çektim. İyi yönetmenlerle çalıştım. Oyunculuğun yanı sıra yazabilme yeteneğimi de gösterdim.

DİLMEN'DEN ESİNLENDİK

Senaryosunu yazdığınız 'Gol Olur'u TV'ye satamadığınız için mi internetten yayınlıyorsunuz?
Yok hayır; o sadece bir internet projesi. İnternette inanılmaz bir boşluk var. Amerika'da profesörler artık dünyanın tamamının internete yöneleceğini söylüyor. Ama tabii ki bu TV'nin yok olacağı anlamına gelmez. İleride sadece internetle yapılacak olan her şey daha da artacak.

'Gol Olur'da ne anlatılıyor, biraz bahseder misiniz?
Başrolleri Bay J, Ayşegül Akdemir, Giray Altınok paylaşıyor. Konuk oyuncularımız da oluyor. Proje için Rıdvan Dilmen'den esinlendik. Hatta onu da konuk oyuncu olarak oynatmak istiyoruz. 'Gol Olur' aslında çok seyrettiğimiz spor programlarının biraz daha abartılısı... 15 bölüm yayınladık ve daha hiç futbol konuşmadık. Televizyondaki fuutbol programlarında da öyle değil midir? Futbol dışında ne varsa konuşuluyor. 'Gol Olur' gerçekten çok ilgi görüyor. TV'de yayınlanması için teklifler gelmeye başladı. Ama gerek yok; internette iyi gidiyor. Facebook'ta 150 bin takipçiye ulaştı. Ben zaten şu an TV için başka bir dizi yazıyorum.

Nasıl bir dizi olacak?
Türkiye'de ilk defa özel bir kanal; 25 dakikalık bir sit com yayınlamayı kabul etti. Oyuncu olarak zaten sürelerin kısalmasını istiyorduk. Umarım bu iş tutar da; diğer yapımcılara örnek oluruz.

"OYUNCUYDU, NE ALAKA!"

Oyunculuğunuzu biliyorduk; senarist yönünüz nasıl ortaya çıktı?
Ben Amerikan edebiyatı mezunuyum. Senelerdir yazıp çiziyorum ama bu işten para kazandığın zaman yazar olarak kabul görüyorsun. Biz de yavaş yavaş yazdıklarımızı pazarlamaya başladık.

Önce oyunculuk yapmış olmanız dezavantaj yarattı mı peki?
Evet, "Oyuncuydu bu, ne alakası var!" deniyor. Oyuncu olarak kendimi kabul ettirme dönemimi geçtim. Şimdi yazarlığımı kabul ettirmeye çalışıyorum. Umarım bir gün sadece yazar olarak anılırım. Çünkü yazdığım işlerin; oyunculuğumdan daha çok konuşulacağını düşünüyorum. O yüzden oyunculuktan çok yazarlığa ağırlık vermeye çalışıyorum. Komedi-macera türünde bir de sinema filmi yazdım.

KENDİME TORPİL YAPMAM BAŞROL YAZMAM!

Sizi yazmaya iten şey ne oldu?
Yazarlıkta çok sert rakipleriniz yok ama oyunculukta kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Ben bu işin yalnızlığını seviyorum.

Kendinize başrol yazar mısınız?
Hayır, kendime torpil yapmam! Çünkü yazar olarak; o role en iyi oturacak kişiyi arıyorsun. Ben son yazdığım filmde varım ama başrolde değilim. Filmde başrol için Adam Sandler'ı düşündüm.

Oynar mı sizce?
Teklif etmeyi düşünmüyorum tabii ama hakikaten onu düşünerek yazdım. Ama Türkiye'de ondan iyi oyuncular var. Mesela 'Dr. House'u, Erdal Beşikçioğlu daha iyi oynar.

'Sen de Gitme'de doktoru oynuyorsunuz. Role alışabildiniz mi?
Tıptaki arkadaşlarla dalga geçiyorum. "Boşuna okuyorsunuz ben iki ayda doktor oldum" diye. Şaka bir yana, çok zor iş! Günlerce acilde çalıştık. İlk yardımın nasıl yapıldığını artık biliyorum. Ama çok dikkat etmek gerek. Rol gereği olsa da tansiyon aletini yanlış takarsan, bittin.

SETTE YAZARLIK GÖMLEĞİNİ ÇIKARIYORUM

Oynarken "Ben olsam böyle yazardım" diye düşünüp senaryosunu beğenmediğiniz işler oluyor mu?
Bunu düşünmek çok tehlikeli. Ona sararsan, oyunculuğuna zarar verirsin. Sete gittiğim zaman yazarlık gömleğimi çıkarıp asıyorum.