Törene; Bora’nın eşi Gül Bora, kızları Yasemin, Lale ve Sevil, Eşref Kolçak, Cüneyt Arkın, Fikret Hakan, Türkan Şoray, Fatma Girik, Kadir inanır, İzzet Günay, Adnan Şenses, Hülya Koçyiğit, Nuri Alço, Selda Alkor, un da aralarında bulunduğu çok sayıda sanatçı arkadaşı ve sevenleri katıldı.
Tören; Ekrem Bora'nın filmlerinden karelerin bulunduğu sineviyzon filminin gösterimiyle başladı.
Babası Ekrem Bora’yı anlatmak için kürsüye çıkan Yasemin Bora, küçük bir kızın hislerini paylaşmak istediğini belirtti.
5-6 yaşlarındayken babasının filmlerini seyretmeye başladığını aktaran Yasemin Bora, “Hep mafya babası, gazinocular kralı kötü ama aşık adam, ama sonuçta sevdiği kadına kavuşamıyor. Kaybeden o oluyor.“ dedi.
Babasının sevilmeyen bir karakteri canlandırmasına çocukluğunda hep üzüldüğünü dile getiren Yasemin Bora, “O yüzden Kadir Ağabey olsun, Enis ağabey olsun hep kötü hisler paylaşmışımdır kendilerine karşı. O kötü adam karakteri bende bir korku baskı yaratmıştır. Babamla beraber gezmeye alışverişe giderdik, hep insanlardan korkardım, dayak yiyeceğiz diye. Bize saldıracaklar ‘kötü adam sen ne yaptın, ne ettin böyle davranılır mı? diye.” ifadelerini kullandı.
Yasemin Bora şöyle konuştu: “Daha sonra anladım ki, çok sevilen halkın sevgilisi, 7’den 70’e çok sevilen bir insanmış, halk adamıydı. Hiçbir zaman bizleri uzak tutmadı. Hep beraberdik. Öyle de oldu. İyi ki onun kızıyım. Gurur duyuyorum onunla.” Sanatçı Hülya Koçyiğit ise, konuşmasını kürsü yerine Ekrem Bora’nın tabutunun yanında yaptı. Konuşmakta güçlük çeken Koçyiğit, “Bizler seni güzel sıcak dostluğunla hatırlayacağız. Seni çok çok seviyorum. Ruhun şad olsun. Hoşçakal Ekrem. Dostların, ailen, yakınların sana veda etmek için bir araya geldik.” dedi.
Bora’yı en son hastanede gördüğünde yüzünde bir maske olduğunu belirten Hülya Koçyiğit, “Sarılıp onu doyasıya öpemedim. Senin sıcak, baba, ağabey, kucaklayan, saran dostluğunu yaşadım.” şeklinde konuştu.
Bora’nın kendisinin ve Türk sinemasının ustası olduğunu belirten Ali Ünal da, “Hakikatten Türk sineması aslan gibi bir delikanlısını kaybetti. Her zaman yanımızdaydı.” diye konuştu.
Ekrem Bora’nın kendilerine çok önemli bir miras bıraktığını belirten sanatçı Songül Öden ise, konuşmasını yapmakta güçlük çekti. Bora’yı anlatırken göz yaşlarını tutamayan Öden, “Onun gibi birisiyle çalıştığım için çok mutluyum. Bu gün bir şeyler yapabiliyorsam eğer Ekrem abinin çok büyük bir payı vardır. Gerçekten ağabeydi, arkadaştı, kardeşti, bazıları yaşlanır. Ekrem ağabey yaş alan küçük bir çocuktu.” ifadesini kullandı. Acı bir günde bir aya geldiklerini ifade eden Türkan Şoray da, “Sinemamız gerçekten büyük bir değerini kaybetti. Bizler de çok dost, bambaşka bir dost, yol arkadaşımızı kaybettik ama bu Türk sinemasında sonsuza kadar yaşayacak bizlerin de kalbinde sonsuza kadar yaşayacak.” ifadelerini kullandı. Ekrem Bora ile herhangi bir projede beraber olamamanın üzüntüsünü yaşadığını dile getiren Demet Akbağ ise, “Bu benim için de çok tatsız. Ben onun filmleriyle büyüdüm. Buradaki pek çok ustanın filmleriyle büyüdüm. Belki bu gün bu işi yapıyorsam sinemayı çok seven babaannem ve onlardır.” şeklinde konuştu.
Ekrem Bora’nın çocukluk aşkı olduğunu anlatan Akbağ, Bora’nın insanlara kötü adamın iç dünyasını ve kötüleri de anlayabilmeyi öğrettiğini dile getirdi.
Son Yolculuğunda Sanatçı Arkadaşları Yalnız Bırakmadı
Tedavi gördüğü hastanede önceki gün hayatını kaybeden sinema sanatçısı Ekrem Bora için, Akatlar Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi.