İçel Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhan Sevim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Uyku Apnesi" bilinen uyku sırasında nefessiz kalmanın, toplumdaki en yaygın rahatsızlıklarından biri olduğunu ve ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
Genellikle burundaki etler, kıkırdak eğirilikleri, küçük dille ilgili sorunlar, bademcikteki büyüme, çenenin küçük olması gibi nedenlerle ortaya çıkan hastalığın özellikle şişman, kısa boyunlu kişilerde görüldüğünü anlatan Sevim, "Hastalık genellikle orta ve ileri yaşlarda görülürken, çocuk yaşlarda ise pek fazla rastlanmıyor. Çocuk yaşlarda görülmesinin tek nedeni çok büyük bademciklerdir" dedi.
Sevim, hastalığın ilk belirtisinin horlama olduğunu, daha sonraki aşamalarda ise kişinin, gün içinde aşırı uyku hali, esneme, konsantrasyon kaybı yaşadığını dile getirerek, "Bunun yanı sıra sabah dinlenmeden kalkma, aşırı terleme, sık tuvalete gitme, ağızda kuruluk ve depresyon da apnenin sonuçlarıdır. Uyku sırasında kalbe düzenli oksijen gitmemesi kalp krizlerine, beyne oksijen gitmemesi ise felçlere neden olabilir. Bu hastalık önceleri hafif şiddette başlar ve giderek şiddetlenir" diye konuştu.
Uyku apnesinin uykuda ölümlere de yol açtığına dikkati çeken Sevim, şöyle devam etti:
"Uyku apnesi, adeta uykudaki sinsi ölümdür. Bizim toplumumuzda, uykuda ölenler için 'acısız ve sızısız uykuda öldü' denir. Ama aslında uykuda ölümün en önemli nedeni olan uyku apnesi, hastayı ölene kadar huzursuz eden bir yapısı var. Çünkü bu hastalığı yaşayanlar, geceleri nefes alamamak gibi bir durum yaşar. Nefes alamayan hastamızda, kalp krizi, inme, kalp ritm bozukluğu ve kalp yetmezliği gibi hastalıklara da davetiye çıkarılır. Yani bu hastalık, kişiyi hastalığa yakalandığı günden itibaren huzursuz eder. Bu tür şikayetler göz ardı edilmemeli, kişi mutlaka hastaneye başvurmalı ve uyku testine tabi tutulmalı.""
Sevim, hastalığın tedavisinde solunumu düzenleyen cihazlar ve cerrahi yöntemin kullanıldığını belirterek "Uyku apnesinde en önemli tedavi yöntemi PAP cihazı tedavisidir. Bu yöntemde buruna takılan bir maske şeklindeki aparat aracılığıyla üst solunum yoluna hava üflenmesi kolaylaştırılır. Bu sayede hasta gece boyunca daha rahat nefes alabildiği için daha rahat uyuyabilir. Öte yandan hastalığın tedavisinde cerrahi uygulamalar ve diş hekimlerinin hazırladığı ağız içi aparatlar da kullanılabiliyor. Ancak genellikle, daha kolay ve masrafsız olan diğer yöntem kullanılıyor" dedi.
Prof. Dr. Sevim uyku apnesinden korunmak için aşırı kilonun yanı sıra, alkol, sigara, kafein içeren maddelerden de uzak durulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Mesut İnce / Kerem Kocalar
Yayıncı: Zuhal Uzundere Kocalar
Uykudaki Sinsi Ölüm
Gündüz saatlerindeki uykululuk hali, aşırı horlama, gece idrara kalkma, boyun çevresinde terleme, ağız kuruluğu, sabahları baş ağrısı, aşırı yorgunluk gibi belirtilerle hissedilen "uyku apnesi"nin uykuda ölümlere yol açtığı bildirildi.