MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, zaman aşımına uğrayan Sivas olayları davasıyla ilgili değerlendirmesinde, şayet mahkemenin verdiği kararda bir ''usulsüzlük veya yürürlükteki hukuk maddeleriyle bağdaşmayan taraf varsa, bunun mutlaka giderilerek sorunun bütünüyle çözüme kavuşturulmasının temin edilmesi'' gerektiğini bildirdi.
Bahçeli, Sivas olaylarıyla ilgili gelişmeler hakkında yazılı açıklama yaptı.
''Türkiye'de mezhep eksenli düşmanlığın ve ihtilafın yeşermesine dönük aleni bir tertip olduğu şüphesiz olan elim hadise'' diye nitelendirdiği Sivas olaylarının üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen etkisi ve hassasiyet düzeyi hala kalıcı bir mutabakatla telafi edilemediği görüşünü ifade eden Bahçeli, açıklamasında şunları kaydetti:
''Nitekim geçtiğimiz günlerde, Ankara 11'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar bu hususu bir kez daha teyit etmiştir. Sivas olaylarıyla ilgili işleyen hukuksal süreçte 131 kişi yargılanmış, 40 kişi beraat etmiş ve 79 kişi de çeşitli cezalara çarptırılarak mahkumiyet almıştır. En son olarak söz konusu davada, sanık konumundaki 7 kişi hakkında verilen karar tartışmaların merkezine oturmuştur. Bunlar içinde, firari durumdaki 5 kişinin kamu görevlisi olmadıklarına atıf yapılmış ve zaman aşımı kuralı işletilerek ve 2 kişinin de vefatı nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmiştir. Bundan sonra sırayı temyiz aşaması almış olup, dava dosyasının Yargıtay'a intikal ettirileceği anlaşılmaktadır.
Şayet mahkemenin verdiği kararda bir usulsüzlük veya yürürlükteki hukuk maddeleriyle bağdaşmayan taraf varsa, bunun mutlaka giderilerek sorunun bütünüyle çözüme kavuşturulması temin edilmelidir.
Bilindiği üzere, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanununda, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zaman aşımının uygulanamayacağı yer bulmuştur. Sivas olaylarının bu tarihten önce vuku bulması sözü edilen kuralın hukuk mantığı açısından dikkate alınmasına engel teşkil etmiştir. İlgili mahkemenin, Sivas'taki hunhar saldırıları insanlığa karşı suç sayması bir şeyi değiştirmemiş, sanık aleyhine olan ceza hükümlerinin geçmişe yürümeyeceği gerçeği açıkça bağlayıcı olmuştur. Ancak insanlık değerlerinin çiğnendiği, ahlaki ve manevi ölçülerin müessir bir eylemle bertaraf edildiği vahamet derecesi yüksek konularda, vicdanların tatmini ve teskini her şeyden önemli ve öncelikli görülmelidir.
Diğer taraftan Sivas davasının görüldüğü 19 yılın 9'unda AKP'nin iktidar görevi üstlendiği, yargının hızlandırılması için herhangi bir kolaylaştırıcı ve samimi bir tutum takınmadığı da gözlerden uzak tutulmamalıdır.
Başbakan Erdoğan'ın Sivas olaylarına bakan mahkemenin kararını 'hayırlı olsun' ifadeleriyle karşılaması meseleyi hafife alan ve önemsemeyen bir ruh halinin yansımasından başka bir anlama gelmemiştir.''
''Bigane kalındı''
İktidarın, ''Hizbullah militanlarının salıverilmesine göz yumduğunu'' öne süren MHP Lideri Bahçeli, Sivas davasının ''ağır aksak yürümesine ve adaletin ortaya çıkmasına da bigane kalındığını'' kaydetti.
Sivas'daki müessif olaylarla ilgili, ''hukukun kararı ne yönde olursa olsun, bu kaosun ortaya çıkmasında payı bulunanların, gönüllerde ilelebet kanlı eller ve emeller olarak mahkum edildiği'' görüşünü belirten Bahçeli'nin açıklaması şöyle:
''Ne var ki mahkemenin kararını fırsat bilerek, sosyal barışın zedelenmesini sağlayacak çıkışlardan, eski defterlerin tekrar açılarak hizip ve husumet duygularının yayılmasından kimseye bir fayda gelmeyecektir.
Türkiye geçmişte buna benzer birçok talihsiz ve tehlikeli vakalarla ve vukuatlarla sarsılmış, kamplaşmanın derin sularında yolunu kaybetmiştir. Sonu ve istikameti olmayan; sosyal şiddetin, ideolojik karşıtlığın ve mezhep çekişmesinin karanlık labirentlerinde aziz millet fertleri birbirine girmiş ve nesiller bu şekilde israf olmuştur.
Kan, kavga ve karmaşayla beslenmiş ve şekillenmiş acı tecrübeler, milletimizin birbirine düşmesinin kimlerin işine yaradığını, bundan hangi mihrakların nemalandığını herkese göstermiştir.
Sivas olaylarının hemen öncesindeki birkaç gün içinde, kimliği belirsiz kişilerce gece vakti dağıtılan ve yöre halkını galeyana getirici bildirilerin amacı bugün daha net olarak anlaşılmıştır.''
Azami duyarlılık
Türkiye'nin, ''kışkırtmalara ileri düzeyde açık bugünkü ortamında, dış kaynaklı Alevi-Sünni, Türk-Kürt çatışmasıyla ilgili planın, AK Parti'nin kötü yönetiminden cesaret bulduğunun görüldüğünü'' savunan Bahçeli, açıklamasının son bölünde şunları kaydetti:
''Bu kapsamda Başbakan ve hükümeti, sağduyulu hareket etmeli, kardeşliği pekiştirici, uzlaşmazlıkları yatıştırıcı siyasi üslup ve usul yolundan asla ayrılmamalıdır.
Nihayetinde alevlendirilmeye çalışılan etnik ve mezhep geriliminin, komşu coğrafyalara paralel genişleme istidadı gösterme ihtimali dikkatlice ve sorumlulukla takip edilmelidir. Bu itibarla herkes azami duyarlılık içinde kalarak, Türkiye'yi ateşe atacak tuzaklara ve kamplaşmalara karşı son derece uyanık ve hazırlıklı olmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi, kökeni, mezhebi, inancı ve siyasi yönelimi ne olursa olsun herkesin Türk milletinin bir, ayrılmaz ve eşit ferdi olduğuna yürekten inanmaktadır.
Bu hakikati değiştirmeye, bozmaya ve milletimizi birbirine düşürecek her girişime dün olduğu gibi bugün de sonuna kadar karşı çıkacak ve üstesinden gelmek için her fedakarlığı göstermekten geri durmayacaktır.''
Bahçeli'den Sivas Davası Yorumu
MHP lideri Devlet Bahçeli, zamanaşımına uğrayan Sivas Davasına ilişkin açıklama yaptı