Arilarin 'Çiçek'i

Arilarin 'Çiçek'i

14 yasinda bir kovanla hobi olarak basladigi aricilikta 450 kovan ve 500 ana kutuya ulasan 29 yasindaki Çiçek Özyilmaz, erkeklerin agirlikta oldugu aricilik sektöründe çiçek gibi öne çikiyor. “Benim iki oglum, milyonlarca kizim var” diyen Çiçek Özyilmaz, Afyonkarahisar’dan gelin geldigi Izmir’de ürettigi ürünlerini ülkenin dört bir yanina yolluyor.

29 yasindaki Çiçek Özyilmaz Afyonkarahisar’da dogdu, 14 yasinda bir kovan ariyla hobi olarak ariciliga basladi.

Bir süre sonra kovanlarinin sayisini artiran Özyilmaz, ariciligi ticarete dökmeyi düsünmedi. Izmir’e gelin gitmesine bir ay kala yüzlerce ari soktugu için hastanelik olan ancak arilari birakmayan Çiçek Özyilmaz, Izmir’e tasindiktan sonra ticarete atilmaya karar verdi. Genç kadin, Kemalpasa ilçesinde aldigi arazide 450 kovan ve 500 ana kutuyla bal, polen, propolis, ari ekmegi ve apilarnil üretiyor. Tek basina aricilikla ugrasan Özyilmaz, ürünlerini hem internet hem de açtigi isletme üzerinden satiyor. Erkek egemen bir sektörde faaliyet gösterdigi için ilk basta yadirgandigini ancak gözü kara bir karakterde oldugunu söyleyen Çiçek Özyilmaz, isminin de meslege uyumlu oldugunu belirterek, “Benim iki oglum, milyonlarca da kizim var. Kizlarim benim için çok farkli. Kendi yasamimda da onlari örnek aliyorum” dedi.



Gelin geldigi kentte isletme sahibi oldu

Çiçek Özyilmaz, aricilik serüveninin nasil basladigini su sözlerle anlatti: “Ariciliga, 14 yasindayken komsumuzun verdigi bir kovan ogulla basladim. Afyon, gezginci ariciliga müsait bir bölgeydi. Gezginci aricilarla birlikte ariciliga heves ettim. Sonra kovan sayimi artirdim. Afyon’da çiftçilikle ugrastigimiz için aricilik da bizim için balini aldigimiz bir hayvandi. Ticari gözle bu duruma bakmamistim. Ardindan evlendim ve Izmir’e yerlestim. Afyon’daki arilarimi da Izmir’e getirip buradan aldigimiz bir arsaya yerlestirmistim ancak Izmir’de çiftçilik hayatim yoktu. Dördüncü katta bir apartman dairesinde oturuyorduk. Hayat bana sikici geldi. Çalismak, bir seyler yapmak istiyordum. Aricilik isini büyütmeye karar verdim. Esim sihhi tesisatçi. Kendine ait bir isyeri var. Ticarete atildigimda ‘Bu benim anladigim bir is degil. Benden çok bir sey bekleme’ dedi.

Ben de biraz gözü karayim. Isin sonu buraya kadar vardi. Su an 450 kovan, 500 de ana kutusuna sahip bir isletmeyim. Aridan üretebilecegim her seyi aliyorum.”

“Apilarnili Izmir’de üreten tek kisiyim”

Arilardan bal, polen, propolis, ari ekmegi ve apilarnil ürettigini kaydeden Özyilmaz, “Apilarnili Izmir’de üreten tek kisiyim. Ürünlerimin begenilmesi, beni daha da tesvik etti. Bu ise artik manevi yönden bakiyorum. Aricilik sevilmeden yapilacak bir is degil. Aricilik zor. Ugras, sevgi, emek isteyen bir meslek. Kadin aricilar elbette var ama ya esleriyle birlikte yapiyorlar ya da eslerine yardim ediyorlar. Benim gibi tek basina aricilik yapan kadin sayisi çok az. Ben profesyonel olarak 10 yildir bu isi yapiyorum. 2014 yilinda da aricilik kursu almistim. Kursta, isin teorik kismini ögrendim. Türkiye geneline internet üzerinden satis yapiyorum. Ayni zamanda bir dükkan da açtim. Ürünlerimi orada da satiyorum" diye konustu.



Ismi Çiçek, meslegi aricilik

Isminin Çiçek olmasi nedeniyle pek çok esprili diyaloga maruz kaldigini ifade eden Çiçek Özyilmaz, söyle konustu: “Ismim Çiçek oldugu için esprili diyaloglar yasiyorum. ‘Çiçek balin var mi?’ diyorlar. Bu bal çiçegin bali ama adim da Çiçek oldugu için esprili oluyor. ‘Bu ari bu bali çiçekten mi aldi, çamdan mi? Hangi çiçekten?’ diye soruyorlar. Bazi kisiler de ismimin Çiçek olduguna inanmiyor. Bir kod isim gibi düsünüyorlar. Belli bir süre geçtikten sonra ‘Çiçek Hanim, artik tanis olduk. Gerçek isminiz ne?’ diye soruyorlar. Adimi dedem koymus. Dedeme, ‘Benim arici olacagimi dogdugumda bilmissin’ diyorum.”

“Kizlarimla muhabbet ediyorum”

Arilarla vakit geçirmekten büyük keyif aldigini dile getiren Özyilmaz, “Benim iki oglum, milyonlarca da kizim var. Kizlarim benim için çok farkli. Kendi yasamimda da onlari örnek aliyorum. Arilarin dünyasi muhtesem. Kovani açip onlari seyrettiginizde, çalisma sistemlerine ve birbirleri ile iletisimlerine baktiginizda hayran kaliyorsunuz. Ben kovanlari açip onlarla konusuyorum. Bazen yanima gelen arkadaslar ‘yine ikinci kanala geçti’ espri yapiyor ama ben kizlarimla muhabbet ediyorum. Bütün günümü burada tek basima geçirebilirim. Zamanin nasil aktigini bilmiyorum. Onlar bana huzur veriyor” ifadelerine yer verdi.

100’den fazla ari sokunca hastanelik oldu ama vazgeçmedi

Ari sokmasi durumunu çok sik yasadigini söyleyen Özyilmaz, “Ariciliga basladigim yillarda çok fazla ari sokmasina maruz kaldim. Esimle evlenmeme bir ay kala 100’den fazla ari soktu, hastanelik oldum. Kizlarim herhalde onlari terk edecegimi düsününce bana suikast düzenlediler ama bu da onlardan uzaklasmama engel olmadi. Izmir’de de ari sokmasi yasadim. Normalde kizlarim çok sakin. Onlarla maskesiz çalisabiliyorum ama içinde bulundugumuz dönem nedeniyle disaridan aldigi bir zehir, açlik durumu ya da annesiz kalmalari onlari saldirganlastirabiliyor. Ancak eldiven kullanmadigim için her gün zaten 5-10 ari zehri yiyorum” sözlerine yer verdi.

“Erkeklerin yaptigi her isi yapabiliyorum”

Aricilik sektörünün erkek egemen bir sektör oldugunu vurgulayan Özyilmaz, meslege ilk basladiginda yadirgandigini söyledi.

Özyilmaz, “Bu sektörde önde olanlar hep erkekler. Ben piyasadayken ‘Ne kadar yapabilirsin ki?’ diye düsünüyorlardi. Bu kadar ari kovani gördüklerinde ‘sen tek basina yapiyor olamazsin’ diyorlar. Bu, çok siki bir çalismanin eseri. Sabah 5’te kalkip ariliga geliyorum. Öglen 11’e kadar arilikta islerimi bitiyorum ya da aksam dükkani kapattigimda direkt ariliga geliyorum. Hiç tatil yapmadan gece-gündüz çalisiyorum. Erkekler, ‘bizim yaptigimiz isi kadinlar yapamaz’ diye düsünüyor. Hayir, erkeklerin yaptigi her isi yapabiliyorum. Onlar da zamanla gördü. Su an hepsi beni çok seviyor. Çalismalarimi takdir ediyorlar” diye konustu.



Ariciliga renk katti

Aricilikta farkini ortaya koyan Özyilmaz, “Ben renk, canlilik seviyorum. Kovanlarim rengarenk. Büyük çogunlugu da kirmizi. Kovanlarimi kirmiziya boyadigimda ‘ari kirmizi rengi sevmez’ dediler ama ben boyadim. Baktilar ki oluyormus, bölgedeki diger aricilar da boyadi. Kovanlarimi istedigim renge boyuyorum, maskemi degisik renkte giyiyorum. ‘Normalde arici maskesi beyaz olur’ diyorlar. Ben bir ara pembe yapmistim. Su an herkes pembe maske, pembe tulum giyiyor. Simdi de kirmizi maske ve tulum yapacagim. Insanlar ilk basta elestiriyor. Hayatta herkes sizi elestirebilir. Buna herkesin hakki var ama ben elestirilere kulak asmak yerine onlari dinleyip ve tecrübe edip yoluma bakmayi tercih ediyorum” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile