Dr. Karaca, AA muhabirine, 3-9 Kasım tarihlerinin ''Organ Bağışı ve Organ Nakli Haftası'' olarak belirlendiğini söyledi.
Türkiye'de birçok hastanın organ yetmezliği sorunu bulunduğunu ve organ bulunamadığı için hayatlarını kaybettiğini belirten Dr. Karaca, ''Bir yakınımız, eşimiz, çocuğumuz, annemiz, babamız, hatta kendimiz nakil bekleyen bir hasta olabiliriz'' dedi.
Kişinin hayattayken serbest iradesiyle tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesine ''organ bağışı'' denildiğini dile getiren Dr. Karaca, şöyle devam etti:
''Doku ve organ bağışı, Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun ile güvence altına alınmıştır. Kişilerin bir bedel karşılığı organlarını vermesi, bu yasaya göre yasaktır. Bağışta gönüllülük esastır. 18 yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkes organlarının tamamı veya bir bölümünü bağışlayabilir. Bağışlanan organların nakledilmesi, Sağlık Bakanlığı'nın denetim ve gözetiminde, bilgisi dahilinde gerçekleştirilir. Bağışlanan organlar bu konuyla ilgilenen Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından tıbben acilliği ve doku uyumuna göre en uygun alıcıya nakledilir. Bu belirlemede ırk, cinsiyet, zengin, fakir gibi ayrımlar yapılmaz.''
-''Her ölümden sonra organ nakli mümkün olmayabilir''-
Dr. Karaca, organ bağışı yapılsa bile her ölümden sonra organ naklinin mümkün olamayabileceğine dikkati çekti.
Sadece hastanelerde, yoğun bakım ortamlarında beyin ölümü gerçekleşenlerden organ nakli yapılabileceği bilgisini veren Dr. Karaca, şunları kaydetti:
''Organ bağışı yapmak isteyen kişiler, İl Sağlık Müdürlüklerine, hastanelere, organ nakli yapan merkezlere, Toplum Sağlığı Merkezlerine ve Emniyet Müdürlüklerine başvurup iki tanık huzurunda bir belge imzalayarak organ bağışı kartına sahip olur. Kartı alan kişinin bunu her zaman üzerinde taşıması gerekir. Bu kart sadece manevi yaptırım gücü olan, hukuki fonksiyon taşımayan sembolik bir karttır. Kişinin organlarının alınabilmesi için mutlaka ailesinin onayı gerekmektedir. Bu sebeple bağış yaptığınız andan itibaren bu kararınızı ailenizle paylaşmanız lazımdır. Yakını yanında olmadan ölmüş birinin cebinden organ bağış kartı çıksa bile organları alınmamaktadır. Kişi istediği zaman kartını yırtarak organ bağışını geçersiz kılabilir.''
Dr. Karaca, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 1980 yılında aldığı kararla organ naklinin dinen caiz olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: Zekeriya Türkel / Sedat Gök
Yayıncı: Mürsel Çetin
Simav Doç. Dr. İsmail Karakuyu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Karaca Açıklaması
Simav Doç. Dr. İsmail Karakuyu Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mesut Karaca, 18 yaşından büyük ve akli dengesi yerinde olan herkesin organlarının tamamı veya bir bölümünü bağışlayabileceğini bildirdi.